Arkas'ı duydunuz mu?

Arkas'ı duydunuz mu? 

Ben haberi Milliyet'te okudum. Ya siz? "Hangi haberi mi?" diyorsunuz. Arkas Spor erkekler voleybolunda büyük bir başarıya imza attı. CEV GM Capital Challenge Cup'ta şampiyonluğu final turunda kaybetti. Bundan diyorum... Haberiniz var mı? 

Bugün internetten tüm gazetelere konuyla ilgili şöyle bir göz attım. Gördüğüm manzara şuydu: " Ehh! madem takım sporlarıyla ilgili bir alanda, voleybolda Avrupa 2.si olmuşuz. Haberi şöyle bir sür manşetten görelim" demiş gazetelerin spor servisleriini yönetenler. 

Hıncal Uluç, neredeyse 30 yıldır " Bu medya spor medyası değil, futbol medyası" mealinden yırtınıp dururken anlı şanlı spor yazarlarımız ayağa fırlar "Ukala herif! yine zırvaladı" diye. 

Peki ya sizce kim haklı? Hıncal Uluç gibi düşünenler mi? Yoksa diğerleri mi? 

Futbolda 1 Dünya 3.lüğü milli takımla, 1 UEFA kupası, 1 Süper Kupa Galatasaray'la... Gerisi?... Gerisi hikaye... Sen anlat; ben dinliyim. 

Voleybolda ve özellikle basketbolda ve yeni yeni atletizimde küçük, orta, büyük birçok başarı elde edilirken neden hep futbol bu kadar ön planda? 

Spor yapanların ve izleyenlerin eğitim seviyeleri dikkate alındığında, en düşük eğitim seviyesi futbolda. Bu durumda eğitim seviyesi ortalaması 7. sınıf olan " Türkiye gerçeği" ile pek güzel örtüşüyor. En temel 1. mesele bu kanımca. 2.Mesele ise spor medyası yöneticilerinin rayting uğruna kolayı seçmeleri. 

Yoksa Olimpiyat düzenlemeyi hayal eden bir ülkenin böylesine çarpık bir spor anlayışı olabilir mi? Söylesene ey güzel halkım! Olabilir mi?