Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Artık kaçakçılık suç sayılmıyor mu, yoksa işin içinde başka işler mi var?

Artık kaçakçılık suç sayılmıyor mu, yoksa işin içinde başka işler mi var?
 

Merak ettiğim nokta artık kaçakçılık suç olmaktan çıkarıldı mı? Yoksa devlet kaçakçılığa göz yumarak başka planlar mı yapıyor?

Geçen hafta Uludere’de öldürülen 35 insanımızın sadece kaçakçı olduğu biliniyor. Kayıplarla birlikte bu sayı 42 ye kadar çıkıyor. Tabii ki devletin kaçakçı filosunu bombalayıp öldürmesine göz yumup ama onlar da kaçakçılık yapıyorlarmış” demiyoruz kesinlikle. Bunun yolu kanunları işletmektir.

Ancak kafam da karışmıyor değil bu duruma. Zaten yıllardır güneydoğuda kaçakçılığın yaşandığını ve bu yolla bir yığın ürünün yurda sokulduğunu biliyoruz. Sınırlarımız da delik deşik olmuş oluyor tabi bu durumda. Zaten sınırdan giren çıkan da pek belli değil. Maşallah elini kolunu sallayan ülkeye çok rahat girebiliyor. Bu yolla çok sayıda terörist de girip, vurup sonra kaçmadı mı?

Devlet olaylar olup bittikten sonra arkalarından dağı taşı bombalayarak sadece gözdağı veriyor yıllardır.

Güneydoğu’da, kaçakçılığa göz yumulduğu, hatta neredeyse suç olmaktan çıkarıldığı da bilinir. Çoğunluğu Yüksekova-Çukurca olmak üzere sınır köylerindeki bir sürü insanın kaçakçılıkla geçindiğini, bu işten bazı ağaların zenginleştiğini, bu tehlikeli işi yapan küçük insanların da bunu bir lokma ekmek uğruna yaptıklarını biliyoruz. Bunu ben biliyorsam asker de bilir muhakkak.

Ve terör ağalarının bundan nemalandığı da bilinir

Yurda sokulan kaçak mallar arasında uyuşturucu, küçük ve büyükbaş hayvan, koyunyünü, sigara, çay, içki, bal ve mazot başı çekiyor.  Bu ürünler yurda sokulduktan sonra ayrıca paketlenip iç piyasaya veriliyormuş. Kaçakçılıkla uğraşanların her birinin katır filoları var. Ve her hafta Kuzey Irak’taki halkın kullanmadığı dağlık arazide bir geçiş yoluyla Türkiye’ye bu ürünler giriş yapıyor. Bu güzergâhı da asker biliyor ve göz yumuyor.

Bir röportajda o köylerden bir vatandaşın şöyle dediğini okuyoruz. “Asker, köylülerin kaçakçılık yaptığını, hatta kaçağa hangi gün çıktıklarını da çok iyi bilir. Köylüler, her hafta katırlarıyla birlikte Irak’a gider, oradan çay, şeker, sigara başta olmak üzere değişik kaçak ürünleri getirir. Bu köyde yaşayanların kaçakçılığını da asker bilir, ancak politika gereği bunlara göz yumulur”.

O zaman başka planlar var. Kaçakçı filoları ile birlikte işi kaçakçılık olmayan başkaları da ülkeye giriş yapıyorlar pek tabii. Daha önceki karakol baskınlarında hep dedik; “devlet sınırdan bu kadar kişinin ülkeye girmesini nasıl fark etmedi de karakolun dibine kadar sokuldular bunlar” diye.

“Elindeki bir sürü aygıtla gece görüşü sağlayan donanımlı aletleriyle bu kadar hareketliliği nasıl fark etmedi devlet” diye hep sorduk.

Eğer hudut namussa, eğer kaçakçılık teröre mali kaynak sağlıyorsa mücadelede öncelik kaçakçılık ve sınır koruma olmalı.

Sınırlar delik deşik, kaçakçı malını askerin bilgisi dahilinde yurda sokuyor, asker bunu biliyor, aralarında işi kaçakçılıkla ilgisi olmayan başkaları da girmesi muhtemel. Bir yandan dağlar vuruluyor, mağaralar aranıyor, ama hiç beklenmedik bir zamanda ansızın bir gece bir karakol baskın yiyor. Onlarca genç askerimiz göz göre göre şehit veriliyor.

Ne bileyim benim de kafam böyle karışıyor işte. Belki birilerinin bir bildiği vardır. Ama bu iş hep garibanların hayatına mal oluyor.

 

Şükran Demirtaş

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 114 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..