Aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyor

Son günlerin getirdikleriyle birlikte kendimi de gözden geçirdim.

Ve tüm ilişki kurduklarımdan hatalı ya da kusurlu davrandıklarım olmuştur mutlaka diyerek, onlardan özür dilemeyi...

Ve beni affetmelerini istemeyi düşündüm.

Önce Hz. Muhammed’in öğütlerini alıyorum aşağıya sonra da affımı diliyorum.

“Bakın peygamberimiz ne diyor:

‘Rabbim bana dokuz şey emretti:

Gizli halde de aleni halde de Allah' ı üzmekten korkmamı...

Öfke ve rıza halinde de adaletli söz söylememi...

Fakirlikte de zenginlikte de iktisat yapmamı...

Benden kopana da sıla-ı rahim (dostluk) yapmamı...

Beni mahrum edene de vermemi...

Bana zulmedeni affetmemi...

Susma halimin tefekkür olmasını...

Konuşma halimin zikir olmasını...

Bakışımın ibret olmasını,

Marufu (doğru ve güzel olanı) emretmemi’.

Ve yine...

‘Sana zulmedeni affet.

Sana küsene git.

Sana kötülük yapana iyilik yap.

Aleyhine de olsa hakkı söyle’ diyor.

Bir de şu:

‘Her nerede olursan ol Allah'tan ittika et ve kötülüğün arkasından iyilik yap, bu onu yok eder.

İnsanlara iyi ahlakla muamele et, insanlara güzel ahlakla muamelede bulun.’

*
Peygamberimiz (sav), Yemen'e gönderdiği elçilerine şunları tavsiye etmiştir:

‘Sirke balı bozduğu gibi, kötü huy da ameli ifsa eder.

Müminin şerefi dini, asaleti güzel ahlakı, mürüvveti de aklıdır.’

***

Bir Müslüman’ın en önemli görevlerinden biri de güzel ahlaklı olmaktır.

Güzel ahlaklı olmanın temel unsurlarından biri, kişinin diline, yani ne söylediğine dikkat etmesidir.

O, susmanın gerektiği yerde susar, konuşmayı arzu ettiği zaman da usulüne göre konuşur.

Yüce Allah; güzel sözü, kökü yerin derinliklerinde sabit, dalları göğe doğru yükselmiş Rabbinin izniyle her zaman meyvesini veren bir ağaca, (İbrahim, 14/24–25) kötü sözü ise gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkânı olmayan kötü bir ağaca benzetmiştir.(İbrahim14/25-26)

Peygamberimiz bu konuyla ilgili bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:

‘Kul Allah’ın rızasına uygun olan bir sözü çok fazla önemsemeden sarf eder de Allah onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir.  

Boş sözlerden uzak durmak, olgunluk ve kurtuluş alâmetidir. Allah Teâlâ gerçek müminlerin özelliklerini sayarken, ‘Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler’ (Mü’minun, 23/3) buyurmak suretiyle, bu kişilerin özelliklerinden birinin de faydasız ve boş sözlerden uzak durmak olduğunu belirtmiştir.

***

Ne diyeceğiz şimdi?

Öyle atıp tutmakla işler yürümüyor.

İnsan inandığı gibi görünmeyi becermeli, değil mi?

Aslında her şey boş, yalız ona giderken eli boş olmamak önemli...

Ben özellikle son günlerde Başbakan’ın tutum ve davranışlarının Müslüman tutum ve davranışlarına ters düştüğünü görüyor buna çok üzülüyorum.

İnanan birisi olarak da ‘aldırma geç git diyemiyorum.’ Bunları tekrarlayıp duruyorum işte...

Bu nedenle hatırını kırdıklarım varsa özür dilerim.

Bu arada uzun yıllar Ağrı’da, Germencik’te ve Söke’de öğretmenlik ve de eğitim yöneticiliği yaptım.

Gerek beraber çalıştığım öğretmen arkadaşlarımdan ve gerekse öğrencim olanlardan gerekse diğer kesimden ilişki kurduklarımdan; kırdıklarım, üzdüklerim olmuştur muhakkak...

Elimde olmadan olmuştur tüm olan biten ya da tam olgunlaşamadığımdan diyorum... 

Onlardan ve herkesten  hatalarım ve kusurlarımdan dolayı haklarını helal etmelerini diliyorum.

“Hakkınızı helal edin efendim”

Saygı ve sevgilerimle...