Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Aşık Talibi Coşkun'un aramızdan ayrılışının 33.yılında

Bilmiyorum bu alışkanlık bana nerden geliyor. Öteden beri halk ozanlarına, halk aşıklarına bir ilgim, bir sempatim vardır. İlkokuldan beri Karacaoğlan’ı Köroğlu’yu, Yunus Emre’yi, Kerem ile Aslı’yı, biraz da Leyla ile Mecnu’nu bunlarla ilgili kitap ve değişleri fazlasıyla okuduğumdan dolayı bu alanda yazıyor, bu vadiye inip çıkıyorum. Bu ünlü ozanlarımızın tesiri altında kaldığımı da itiraf etmek isterim. Örneğin Aşık Veysel’i, Pir Sultan Abdal'ı, Karacaoğlan'ı günümüz halk ozanlarından Murat Çobanoğlu, Aşık Mahzuni Şerif, Aşık Reyhani, Aşık Halil Karabulut’u, Aşık Naçari Baba'yı ve Aşık Yoksul Derviş'i çok seviyor ve takdir ediyorum. Ayrıca bacanağım olarak saydığım Kırşehirli Şemsi Yastıman'ı da unutmamak gerekir, O'nu da rahmetle anmak isterim. Onun için bu ünlü ozanlarımızı, sırası geldikçe bir şeyler yazmaya, onları anmaya çaba gösteriyorum. Bunlar yüce milletimizin kaybolmayan değerleridir. Bunlar bizim kültürümüz, şiirleriyle destan destan buram buram ünlenen değerlerimizdir. İşte buradan yola çıkarak bu yazımda hem Aşık Talibi Coşkun’u anmak ve hem de onun için hazırlanan bir kitaptan söz etmek istiyorum.
Aşık Talibi Coşkun, Sivas ilimizin şairlerin, halk ozanlarımızın harman olduğu yerden geliyor. Aşık Veysel’in de aynı zamanda hem çağdaşı ve hem de hemşerisidir.
Geçen gün bana gelen kitaplar arasında Aşık Talibi Coşkun için hazırlanan bir kitap vardı. Yazarı Doç. Dr. Doğan Kaya’dır. Sayın Kaya, 1952 Sivas doğumludur. Halen Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğretim görevlisidir. Değerli bir araştırmacıdır. Kılı kırk yaran bir araştırmacı. Bugüne değin otuzun üzerinde yayınlanmış kitabı vardır. Aşık İsmeti(1984), Aşık Ruhsati (1985), Şairnameler(1990), Aşık Ruhsati Bibliyoğrafyası(1992), Mahmut İle Nigar Hikâyesi Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma (1993), Aşık Minhaci (1994), Sivas’ta Aşıklık Geleneği (1994), Anonim Halk Şairi (1999) , Aşık Veysel (2004) kitaplarından bazılarıdır. Türk Halk Edebiyatı Araştırmaları ve Türk Folkloru konusunda almış olduğu bir çokta ödülü vardır. İLESAM, Folklor Araştırmaları Kurumu (FAK) ve Türkiye Yazarlar Birliği üyesi olup Yurt içi ve yurtdışında yapılan birçok uluslararası sempozyumlara katılmış ve belgesel bildiriler sunmuştur. Çalışkan ve üretken bir bilim adamıdır. geçen yıl EGAY-DER’in hazırladığı sempozyumda Fethiye’de birlikte idik.(6-7 kasım 2006)

Aşık Talibi Coşkun’un kitabı 432 sayfadan ibaret olup Sivas Belediyesi Kültür Yayınları arasında çıkmıştır. Daha önce de bir başka yazımda: Belediyelerin görevi sadece kentin genel temizliği, bakım ve onarımı değil yol, su, elektrik gereksinimlerini karşılamanın ötesinde, kültür işlerine katkıda bulunma olayıdır. İşte Sivas Belediyesi de böylesine devasa bir eseri yayımlamakla hem yazarına yardımcı olmuş, hem de Sivas kültürüne katkıda bulunarak, bir yapıt daha kazandırmıştır.
Kitabın "Takdim" yazısını Sivas Belediye başkanı Sayın Sami Aydın tarafından kaleme alınmıştır. Sayın belediye başkanı:" Türk toplumu var oluşundan bugüne bilgelerin, ozanların, aşıkların sözleriyle yol bulmuş, hayat kazanmış ve medeniyetler oluşturmuştur.
Pir Sultan Abdal, Ruhsati, Muzaffer Sarısözen, Aşık Veysel gibi söz ve saz ustaları bugün Türk Halk edebiyatının önemli değerleri arasındadır. Bu titiz çalışmayı, kimliğinde Sivas yazan değerli araştırmacılarımızdan kardeşimiz Sayın Doğan Kaya’nın kaleme alması da bizler için ayrı bir gurur kaynağıdır. Eserlerinin arasına Sivaslı bir ozanın hayatını ve eserlerini bir arada toplayan Doç.Dr.Doğan Kaya''nın sunduğu bu çalışma ile bizleri de ziyadesiyle memnun etmiştir.Kendilerimi teşekkürlerimi sunuyorum" diyor.

Kitapta Halk ozanımız Talibi Coşkun’un Hayatı, Aşıklığı, şahsiyeti, edebi kişiliği, Şiirleri ve şiirlerinden örnekler. Şöhreti, etkilendiği halk ozanları, gibi konuları irdeledikten sonra, şiirlerini de ayrı bölümler halinde inceliyor. Bu incelemede Talibi’nin Aşk şiirleri, Tabiat Şiirleri, Dert, şikâyet şiirleri, Fikri değişler, Milli Hislenişler, Taşlama ve yergiler, Destanlar, Ağıtlar, Beldelerle ilgili Şiirler. Dua Destanları, Olay Destanları, Kız- Kadın Destanları, Kişilerle ilgili Destanlar, Kurum ve Tesislere ilgili destanlar, Milli Duygularla söylenmiş, yazılmış Destanlar, sosyal konulu destanlar, Yolculuk destanları ve halk şairleriyle ilgili karşılamalı destanlarından örnekler vermiştir.Kitabın son bölümüne zengin bir kaynakça ile ve Talibi’nin albümünden alınmış fotoğraflara yer vermiş, eserini daha da zenginleştirmiştir..

Doç.Dr. Doğan Kaya bu eserinde titiz bir araştırma ile Aşık Talibi’yi gün ışığına çıkarmıştır. Titiz ve kalıcı bir çalışma örneğidir. Aşık Talibi Coşkun hayatta iken onu görmek bana da nasip oldu. Yıl 1974, aylardan Temmuz’du. Ankara’da Folklor Araştırmaları kurslarına katılmıştım. Bu kurs Türkiye genelinde hazırlanmıştı. Kursun amacı Folklor derleyicilerini hazırlamaktı. İşte o günlerde Aşık Talibi Coşkun ile tanışma fırsatını bulmuştum. Yanımıza gelmiş ve şiirlerinden örnekler sunmuştu. Ölümünden sonra ( 12 Mart 1976) onunla ilgili bir anımı o zaman Sivas’ta yayımlanan Sivas Folkloru adlı dergide yazmıştım.( sayı: 43 Ağustos 1976 ) Aşık Veysel’in en yakın arkadaşlarındandı. İri yarı pehlivan yapılı idi.
Başında siyah bir foter şapkası, siyah ceketi ve göğsünde bir sürü madalyası vardı. Bizlere şiirlerini okuduktan sonra ne yazık ki mendil açmak zorunda kalmıştı. Türkiye çapında ünlü bir halk ozanımızın böylesine mendil açması benim çok zoruma gitmişti. Daha sonra Ankara İÇ Cebeci’de onu alıp bir lokantada birlikte yemek yemiş ve ozanımızla bir süre sohbet etmiştim. Aşık Veysel için şöyle diyordu :" Aşık Veysel’de fakirlik içinde öldü. TBMM ona maaş bağlayınca rahat bir nefes almıştı. Öldükten sonra derisi pahalı oldu. Hakkında birçok kitaplar yazıldı, Sivas’a İstanbul’a heykeli dikildi. Köyüne, yol su elektrik getirildi. Keşke Veysel hayatta iken bunları görseydi. Halk ozanlarının kaderi böyledir “ diyordu. Onunla bir başka buluşmamızda ( Kasım 1974 ) Ankara Rüzgarlık Sokakta yayınlanan Hür Anadolu ve Başkent Gazeteleri’ inin yayınlandığı mekânlarda yine bir araya gelmiştik.. Yanımızda gazeteci Şair Ahmet Nadir Caner ve Gazeteci Necdet Buluz’ da vardı. Birlikte fotoğraf çekmiştik, ne yazı ki o fotoğraflar sonradan elime geçmedi.

Aşık Talibi Coşkun Keklik Emine’ye vurgun bir halk ozanıdır. Keklik Emine diyor ve başka bir şey demiyordu. Keklik Emine ile onun uzun soluklu bir öyküsü vardır. Bu konuda başından birçok olumsuz olaylar da geçmiştir. Keklik Emine için yazdığı bir değişinde şöyle der:

Yanıldım da düştüm düşman içine,

Yâre bir haberi duyuramadım

Beni aldattılar bazı düşmanlar

Dost olup ta yârı kayıramadım.

Geyik idim kement ile tutuldum

Güzel idim kötülere satıldım

Kuzu idim aç kurtlara katıldım

Yakamı tutular ayıramadım. (s.50)

Aşık Talibi Coşkun aynı zamanda bir Atatürk hayranıdır. Sivas’tan kalkıp Ankara’da bir otelde yerleşmiş. Fakat ne yazık ki o da Aşık Veysel gibi Atatürk’ü görememiş. Atatürk’ün hasretiyle yanıp tutuşarak bir halk ozanı edasıyla duygularını şöylece dile getirmiştir

Bir senedir Ankara’da

Atatürk’ü göremedim

Görenler erdi murada

Atatürk’ü göremedim.

Şahin gibi göğe uçar

Üstümüze kanat açar

Şimşek gibi gelir geçer

Atatürk’ü göremedim.

Şehitler evinde gazi

Meleşiyor koyun kuzu

Yüreğimden çıkmaz sızı

Atatürk’ü göremedim. (s.53).

Aşık Talibi coşkun hayatı boyunca bir çok sıkıntılar içinde yaşamıştır. Maddi ve manevi yönden bir çok acı günler geçirmiştir. Bir türlü arzusuna kavuşmamış, tüm yaşamı boyunca sıkıntılar içinde geçmiş, şiirlerinde, değişlerinde çoğu kez karamsal tablolar çizmektedir. Doç.Dr. Doğan Kaya onun için şunları yazıyor : “ Talibi. 1949 yılında Kayseri’deyken Fatma adında bir kadınla evlenir. Kış o yıl çok şiddetli geçmektedir. Karlar yolları kapattığı için yeni bastırdığı kitabı kazalara, köylere götürüp satamaz. Bu bakımdan soğuğun yanı sıra bir yandan da yoksullukla mücadele ederler. Oturup karısı ile dertleşirler. Daha sonra bunu aşağıdaki şekilde Şiirleştirirler:

<ı>Fatma Bulut<ı> :

<ı>Çok kar yağdı azgın hava

<ı>Giremedim soğuk eve

<ı>Ne tencere var, ne tava

<ı>Bu gün bize yiyecek yok.

<ı>Talibi:<ı> Demeyelim yavan yağlı

<ı>Giyelim karalı ağlı

<ı>Rızkımız Allah’a bağlı

<ı>Kula bir söz diyecek yok.

<ı>Fatma BULUT:<ı> Kocacığım gezme avan

<ı>Çalış ekmeğine güven

<ı>Ben aramam yağlı yavan

<ı>Kaptan kaba koyavacak yok.

<ı>Talibi:<ı>

<ı>“ Kulhü vallahu ahat”

<ı>Yoksulluk dünyada afat

<ı>Özüm sağlam, dizim sakat

<ı>Halim şudur diyecek yok. (s.404)

Aşık Talibi Coşkun’un hayat öyküsü sadece bunlarla sınırlı değildir. Bu acı günleri değişlerinde görmek olasıdır. Bir yerde hayatı çileler içinde geçmiştir. Zor günlerin ozanıdır. “12 Mart 1976 tarihinde evinin yakınında bir kahvede arkadaşlarıyla çay içip sohbet ederken birden bire yere yığılır ve orada ölür.”(s.15)

Sözün özü Doç Dr. Doğan Kaya, Aşık Talibi Coşkun’un hayat öyküsünü uzun bir çalışmanın sonunda, ona yakışan koca bir eseri ortaya çıkarmıştır. Kitap 432 sayfadan ibarettir. Halk ozanı Aşık Talibi hakkında araştırma ve inceleme yapacaklar için derli, toplu bir kaynaktır. Sayın Doğan Kaya, Türk Halk edebiyatımıza bir eser daha kazandırmıştır. Eline, diline sağlık, ömrüne bereket diyorum. Bu vesileyle aramızdan ayrılışının 33.yılında Aşık Talibi Coşkun’u da rahmet anıyor ve sevgili kadim dostum Doç. Dr. Doğan Kaya’yı da tebrik ediyorum.

Meraklısı için: Aşık Talibi Coşkun / Hayatı ve Eserleri

Doç.Dr. Doğan Kaya- Sivas Belediyesi Kültür Yayınları / Sivas

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..