- Kategori
- Aşk - Evlilik
Aşk bir anlık
<ı>Birbirinden ayrı gemilerde yola çıkmışlardı. Aynı limana ulaşacakları mutlaktı. Çünkü tek bir liman vardı. Ve limanın nerede olduğu muammaydı.
Yakadaydılar. İkisi de uçurumun karşılıklı iki yakasında. Ve ikisi de aynı anda kendini boşluğa bıraktı. Uçurum bütün bilinmezliği ve cazibesiyle ’’gel’’ demişti onlara. Onlarda koşulsuz yola çıkmışlardı. Aynı çabuklukta ve aynı yavaşlıkta ikisi de süzülürken aşağı doğru , aynı yerde ve aynı zamanda yan yana geldiler. Aynı anda birbirinin ayrımına vardılar. Biri diğerinin elini sıkıntısız çekincesiz kararlılıkla tuttu. Diğeri kararlılıkla bıraktı elini birine. Zaman uzadı. Zaman durdu. Mekan kıpırdamadı. Yalnız ikisi vardı birbirinin elinde. Tüyden hafif ikiside...
<ı>Zamanın durması ellerinin birbirine bağlı olmasına bağlıydı. Mekanın kıpırtısız olması ellerinden birbirine geçen bağın tüm boşluğu doldurmasındandı. Varlıklarından ve geçmişlerinden getirdikleri yük, ellerindeki bağla ağırlıksızdı. Onlar etraflarında var olan, oluşan taşlara bakıyorlar, baktıkları taşlarda çiçekleri görüyorlardı. Gördükleri tüyden hafif.
<ı>Aşk bir anlıktı, bir anlık. İster bir dakika ister bin. İster bir yıl ister bin. Aşk bir anlık.
LEYLAı>