Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '16

 
Kategori
Felsefe
 

Aşk bitmez, bitirir

Aşk bitmez, bitirir
 

Tigris / Nimetullah Yıldız


Aşkı etimolojik olarak inceleyecek olursak;  Arapçada “aşaka”, sarmaşmak, sıkıca sarılmak, sarmaşık anlamını taşır. Bazı kaynaklarda ise Farsça’ da, avesta dilinden, ‘işka/işk’ kelimesinden geldiği ve anlamının “istemek, şiddetli muhabbet, candan sevmek” olduğunu görürüz. Fars edebiyatında aşkın etkileri yoğun olarak görülmektedir. Şiirlerde sevgi ve aşk sözcüğü yoğun olarak kullanılmıştır. Farsça aşk sözcüğü “Eşgh”olarak okunmaktadır. Türkçe’ ye de “Aşk ” olarak geçmiştir.

Her kelimenin bir hikayesi vardır elbette. Öyle ki; kelimeler olmasaydı hikayeler de olmazdı. Kelimelerin ne denli güçlü şeyler olduğunu bilmeyenimiz yoktur.

Neler yapılamazdı ki kelimeler ile?

Mesela "her şey" derdik ve de "her şeyi" bir çırpıda söylerdik.

Hatta "sonsuzluğu" densiz bir kelimenin vücuduna sıkıştırıverirdik. 

Neler yapılamazdı ki kelimeler ile?

Kelimeyi kelimeye uydurup adına kafiye derdik.

Şiirlere dadanıp şairliğe yeltenirdik.

Aşkı izaha kalkışıp, kelimelerin ne denli güçlü şeyler olduğuna dair her türlü densizliğin kelimelerini dizerdik. Sonuçlarına katlanamayacağımızı bile bile, kelimelerin nedenli güçsüz şeyler olduğunu bile söylerdik.

Kelimeler vardı ve de hikayelerimizi onlarla söylerdik.

Her şeyi, sonsuzluğu, hatta aşkı, kelimelerle anlatmaya yeltenecek kadar cürretkar idik.

 

            Kelimelerin Kıyameti adlı romanın gizemli karakteri Robin'in, bir kitabın arasına sıkıştırılmış kelimeleri gelirdi ve de “kelimeler ile neler yapılamazdı ki?” sorusunun cevabını verirdi.

Kelimelerin en hüzünlüsü ile mutluluğu,  en mutlusuyla hüznü anlatabilirim.

Hatta kelimelerimi elimden alırsanız, size aşkı anlatabilirim.

 

            

Bu hepimizin hikayesiydi ve Robin'in kelimeleri; kendini hakikate feda ederdi.

Kelimelerin kıyametini koparmak için belki de;

Henry'nin sessizliği ile bütün kelimeleri paramparça ederdi.

"Bu hayatın her parçasında sen varsın ve de bu hayat paramparça" derdi.

Kelimelerin sınırlarını zorlamaması gerektiğini iyi bilirdi.

Henry'nin sessizliğini dinlerdi ve sınırsız bir hissedişin kelimelerini söylerdi.

 

       Anlatmaya kelime bulamadığına;

       Sonrasında tek bir harfin bile fazla.

       Aşkın kelimesi yoktur Henry.

       Kelimenin aşkı vardır.

 

Robin'in sözünün ardı arkası gelmezdi ama yine de ardı arkası olmayan sözler söylerdi.

Mesela; "Tek heceli bir şiirin kendi içinde kafiyeli sanatındadır, saltanatı, aşkın." derdi.

Kadim dostu Henry'e döner ve de hepimize, onun sessizliğinin ardında ki hakikati söylerdi:

      Kelimelerden dost olmaz Henry.

      Daha ağzından çıkmaya başladığı anda terk eder seni.

      Sessizlik öyle değildir ama.

      Terk etmeden, tek kelime etmeden anlatır seni.

 

Robin'in hikayesi, hepimizin hikayesiydi. Robin, bütün yalanların kelimeler ile söylendiğini iyi bilirdi.

Fidan'ı çok sevmişti.

Ona inanıp, onun yalanını gerçek bilmişti. Robin Fidan'ı çok sevmişti.

"Bir çocuğun kollarını iki yana açıp tarif ettiğinden bile çok."

Fidan, hayatın yalanına; Robin ise Fidan'ın yalanına inanmıştı.

Tüm yalanların feryat figan hakikati söylediği bir hikayenin son sözleri ise şöyle söylenmişti;

 

             Nerden başlasam Henry? Nasıl anlatsam şimdi?          

             Ondan arta kaldığım kadarım işte." Yokum " yani. 

             Aşk bitmez Henry.

             Bitirir!

--- Tigris / Nimetullah Yıldız ---

                                    

 

 

 

 
Toplam blog
: 24
: 180
Kayıt tarihi
: 01.09.15
 
 

09..09.1979'da Diyarbakır'da doğdum. İlk ve orta eğitimimi yine Diyarbakır'da tamamladım. 1997 Yı..