- Kategori
- Aşk - Evlilik
Aşk kırıntıları

Yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana
Al içine, derinine sakla, kat kasırgana
Yalan söyleme, bak gözlerime, bitmiş olamaz
Yokla ceplerini, aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz.
Yürürüm ipte, ağım yokken hem de
Kopkoyu içim
İnan çok çalıştım bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için
Neyim var ki sanki senden başka
Hadi son bir kez ceplerini yokla
Aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz.
Bu kadar açık, anlaşılır, içten, bitmemiş bir sevgiyle, dürüstçe aktarılan duygular artık sadece böyle güzel şarkı sözleri olarak mı çıkacak karşımıza acaba?
Kimse oturtup sevdiğini karşısına bu sözleri olmasa da bunlara yakın hadi yakınından geçmiş sözleri söyleyemez mi sevdiğine, sevdiğini düşündüğüne?
Mutlaka öfkeyle kalkıp "sen yoksan kıtlık da yok ya" deyip umursamaz mı davranmalı sırf karşındaki acı çeksin diye ?
Aslında affedici, anlayışlı olmalı. Sevgi hele yaşadığımız bu dünyada nadir bulunan, bir koklasan hemen kokusu kaçacakmış gibi hassas bir çiçekken neden onu soldurmaya çalışırız ki?
Aşk kırıntısıyla doymaktansa
Tek başıma aç kalırım bu hayatta
Paylaşacak birşey artık yoksa
Bir erkekle bir kadın arasında.
Belki bunu anlayabilirim işte bir yere kadar. Yaşanacaksa kırıntıyla değil lokma lokma, tıkabasa yaşanmalı aşk. Paylaşacak birşey kalmadı diye zorlamaktansa, paylaşabileceklerimizi bilip, peşinden koşmalıyız.
Her aşk sonda olsa bir şansı daha hakeder. Ve her seven son kez de olsa bir dansı yaşamalıdır.
Galip - mağlup aramadan sadece yaşanmalı aşk.
Gurur olmamalı ve anlatmaktan bıkmamalı SEN BENİM GÖNLÜMÜN SAHİBİ, NE ÇAL BENDEN KENDİNİ NE DE KIR SEVDA KELEPÇEMİZİ.
Aşk yaşanmalı........................