Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '08

 
Kategori
Özel Günler
 

Aşk mı? Sadakat mi?

Aşk mı? Sadakat mi?
 

Sevgili Dostlar, bugün 10 Şubat... Dört gün sonra, tüm dünyada sevgililer günü kutlanacak. 364 gün de, sadece bir gün, sevdiğimiz insanı hatırlıyormuş gibi yapacağız. Belki; bir tane gül vereceğiz, rengi her ne olursa olsun. O çiçeğe yüklediğimiz anlamları biz değil, çiçekler bizim yerimize dile getirecek! Belki; ''Seni seviyorum.'' olacak, belki de, ''Seni asla unutmadım'' olacak. Ama, sadece bir gün..!! Ya, 14 Şubat'ı takip eden diğer günlerde ? Hani şu meşhur şarkıda bahsedildiği gibi, '' Senede bir gün...'' mü olacak ? Diğer günlerde; sevdiğimiz insanı, sevmiyor muyuz ? Ya da hatırlamıyor muyuz ? Herkesin ağzından; '' Yoo... Hayır, seviyoruz.'' veya '' Yok canım, daima hatırlıyoruz..'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ben de sizlerle aynı düşüncedeyim. Ama yine de; benim içimde bir parçacık da olsa, öyle olmadığına inancım var gibi!? İçimizden kaç kişi; sabah uyanır uyanmaz, sevdiği insana ''Seni bugün de seviyorum!'' diye güne başladı. Ya da gece, yastığına başını koyarken, ''Seni, uyuduğum zaman da seveceğim!'' diye uykuya dalıyor. Bir elin, parmakları sayısınca olduğuna inancım var. Peki ama; neden bunu yapamıyoruz ? Veya hiç kendi kendimize böyle bir soru sorduk mu ? Soran vardır belki de. Yine buna da inancım, az da olsa var. Ama, bu ''az'' kavramını kabul edemiyorum. Sevdiğimiz insana ''Seni çooook seviyorum.'' derken, ''çoook'' kelimesinin, sahte bir duyguyu ifade etmiş olabileceğini düşündük mü ? ''Senede bir gün..'' hatırlamakla ya da ''Senede bir gün..'' dolu dolu sevgi gösterisinde bulunmak, ''Az'' biraz sahte bir gösteri olabilir mi ?

Sevgili dostlar; sevgimizi göstermek için, sadece ''Senede bir gün..'' yeterli olmamalı...''Bir sene 365 gün'' olduğuna göre; her günü, sevgililer günü gibi yaşayalım. 60 yaşımıza geldiğimiz gün; geriye dönüp baktığımızda, '' Yaşım 60, topu topu 45 defa sevgililer günü kutlayabildim..! '' demektense, ''60 yaşıma geldim ve 16425 gündür sevgimi, sevdiğim insana gösterme rekorunu kırdım...'' diyebilelim! Neden olmasın ?

Geçen hafta; Bodrum'un Çiftlik Köyüne, bir arkadaşımın yanına gitmiştim. Kendisi yoktu ve babası, ''Birazdan gelir, sen bi gayfe iç bakem efe...'' dedi. Dükkanın önüne bir sandalye verdi ve elime bir kupa ile ''Gayfe'' tutuşturdu. Bir kaç dakika sonra, bir amca geldi yanıma. Elinde bir poşet ve içinde bir demet taze soğan, bir demet roka ayrı bir poşet içinde de ''Guppez'' dedikleri balık vardı.
- Selamunaleyküm efe, hoş gelmişen bakem dedi.
- Ve aleykümselam amca dedim ayağa kalktım. Eliyle otur işareti yaptı ve;
- Otuu otuu efem, nassın bakem ? diye muhabbeti başlattı. Elindeki poşeti yere bıraktı ve cebinden tütün tabakası çıkarttı. Büyük bir keyifle cigarasını sardı ve ateşledi. Derin bir nefes çektikten sonra;
- Ee işlee nası gidikgidee bakem ? dedi.
- Çok şükür iyidir be amcacığım... dedim.
- Gızanlar nası onnarda eyi mi ? dedi.
- Valla amcacığım bende Gızan(Çocuk) yok, çünkü bekarım...deyince, derin bir ''Oooff'' çekti ve,
- Desen ya sen ben gibi yalınızsın heee ? diye iç geçirdi.
- Senin gızanlar yanında değil galiba ? diye sorunca, daha bir derin ''Of'' çekti, ardından cigarasından da derin bir nefes aldı ve konuşmaya başlayınca, dumanı ağzından çıkarak devam etti.
- Ben de sen gibi evlenmedim efem, dedi.
- Hiç mi evlenmedin yani ? diye sordum.
- Bubası; marangozun Cemal deykdurullaadı, isdettiğim vakit yaşı gücük deykdurdulaa vermedilee, bene varır mısın deykdurdum. Binacının oğluna isteyikdurulla beni varmıycam emme deykdurduydu...Bubasına gızmışımış ben una varmıycam diyen...
- Eee peki madem seni seviyormuş ama neden sana kaçmadı öyleyse ? yoksa sen kaçırmak istemedin mi ? diye sordum...
- Bubasına ant vermiş, ben hiç evlenmiyecem diyene...
- Yani seni çok seviyormuş öylemi ?
- Hee öyle yaa...Bene varmadı emme hiç kimseyede varmadı...
- Sen de hiç evlenmedin yani ?
- Bende una ant verdiydim ya...Hala oturukdurur evde, hastayımış, gözleride eskisi gibi görmeyikdururmuş...
- Durmuş Ali amca, yaşın kaç ?
- 63...uda 61 yaşında ya...
- Valla aşkolsun Durmuş Ali amca, bu kadar sadakat ve herşeye rağmen sende, o da bekar öyle mi ?
- Hee yaa, napcen be efem...yaş geçikgider emme gari bizden geçik..!
Sevgili dostlar; 63 yaşında ve sevdiği insana, kavuşamamış olmasına rağmen, sadakatle bağlı olması, başka hiç kimseyi görmeyen gözlerinde, yılların yorgunluğunun yanında, sevdiği insanın gözlerinin de az gördüğüne üzülen bir sevgi adamı...Sevgi böyle bir şeymiş. Sadakat; sevginin temelini, geçen yıllar ise, büyüklüğünü gösteriyormuş...
Sadakat dediğin,
Ruhun tutsaklığı demekmiş.
Ruhun özgür kalması demek,
Sadakatin bitmesi değil;
Ölümsüz bir sevgiyi,
Okyanus gözlerinin de,
Görebilmesi demekmiş...

T.Pekel

Herkese Saygılarımla Sevgili Dostlar...Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun...

 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..