Aşk Mutfakta Pişer

Tatile girdiğimden beri gerek internetten, gerekse gazeteden takip ettiğim kadarıyla ülke gündemi öyle can sıkıcı ki, insan bir şeylerle meşgul olup avunmak istiyor. Hissedilen umutsuzluk, yılgınlık, şaşkınlık, acı, üzüntü anlarından sonra başucumdaki kitabımı alıp biraz huzur buluyorum.

“İtalyanca Aşk Başkadır” kitabıyla tanıştığımız yazar Maeve Binchy’nin ondan sonra yayınlanan bütün kitaplarını okumuşumdur. İrlandalı yazarın insanı kendi dünyasından alıp uzaklara götüren bir hikâye anlatımı var. Zaten genelde çok kalabalık olan kahramanların isimlerini öğrenmek ve ilişkileri akılda tutmak için öyle bir dikkatle okuyorsunuz ki, kitabı elinizden bıraktığınızda bir an kim olduğunuzu bile unutmuş oluyorsunuz. Bir çeşit terapi diyebiliriz buna.

Öte yandan İrlanda halkını, geleneklerini, yemeklerini, yaşam tarzlarını öyle detayıyla anlatıyor ki, neden böyle bir yazarımız yok diye düşünüyorum. Neredeyse İrlanda’ ya gitsem hiç yabancılık çekmeyeceğim. Herhalde bir yazar için ülkesini böylesine tanıtmak çok önemli olsa gerek.

“Aşk Mutfakta Pişer” dâhil birçok kitabında anlattığı kadın erkek ilişkileri aslında bizim ülkemizde yaşananlara çok benziyor. Katolik olmaları nedeniyle oldukça muhafazakâr bir kesim orada da var. Kadın ve erkeğin aşkı, yalanlar, ihtiras, aldatma vb. öykülerin milliyeti yok gibi geliyor bana.

Bu kitap yaşama tutunmanın, bu tutunmayı yaşarken yapılan tercihlerin, verilen kararların hayatımızı nasıl etkilediği konusunda bir rehber adeta. Kahramanlar sanki yıllardır tanıdığınız kişiler. Evlerini daha önce ziyaret etmişsiniz, onlarla yaşamışsınız gibi. Maeve Binchy sizi kitabın içine çekiyor ve bir film seyreder gibi olayları izlemenize imkan veriyor.

Günlük stres ve sıkıntıları birkaç saatliğine unutmak için denemekte yarar var. Şu anda da “Gümüş Yıldönümünü”’nü okumaya başladım. Bazen bir önceki kitapta geçen yan karakterler, başka bir kitapta başkahramanlar olabiliyor ki, bu da yazarın kurguyu çok iyi yaptığını gösteriyor. Bu arada okuyucu "Aaaa! Ben bu kişiyi tanıyorum" diye düşünerek yeni kitapta bulduğu tanıdık karakterle kitaba daha çok bağlanıyor. Tıpkı tamamen yabancı olduğunuz bir ortamda tanıdık birine rastlamak gibi.

Benim genelde okuduğum iki tane kitabım oluyor. Biri bilimsel bir kitap, bir deneme vb ise, biri de Maeve Binchy. Sıkıldığım zaman sığınılan bir liman gibi, hep elimin altında.

Tatilde bol kitaplı günler, iyi okumalar…