Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana

17 Temmuz '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk nedir?

Aşk nedir?
 

Bütün sevenlere gönül armağanımdır...

Hz. Mevlana'ya sormuşlar: ''Aşk nedir?'' diye.
''Ben ol da, bil!'' demiş.

Aşk nedir?

- Google'da aranan en popüler kelime.
- Gideyim aşık olayım, sonra da ''google'da'' aranayım bari. (!)
- Aşk seni istemeyendir ama!
- Hele bir aşık olayım da söylerim

Bu ''aşk'' denen şeyi, (mereti) çok yazdım. Ne gariptir ki ne yaşamaya ne yazmaya hiç usanmadım.. Bunda da bir ilahi hikmet olmalı değil mi?

Bu ''aşk'' işi, insan olan canlının, hem güçlü, hem de zayıf olduğuyla ilişkiliymiş ama başıma gelmediği için hiç anlamamıştım.. Hakketten de öyleymiş.. Sorgusuz sualsiz yaşanan bir şeymiş ve yalın yaşanırmış.. Yani her boyutta. Önce duygusal, sonra düşünsel ve bedensel olarak da devam edermiş.. Ta ki aşık olanı ben diyeyim ki, çürütene kadar..

Aşk olayının en önemli ayrıntıları neymiş biliyor musunuz?

Bunun maliyetinin sadece ruhumuzda hesaplandığı ve hiç çıkarsız yaşayacağımız birde üstüne tahmin bile edemiyeceğiniz dozda acı çekeceğimiz, sonra da bütün aşk raporlarında ''siz gerçekten aşıksınız'' diye yazmasıymış..

Emmevelakin! Acaba, macaba, ama, mama gibi geçersiz sözcükler mırıldanmıya başlamışsa dilimiz, işte o vakit, adına ''aşk' denen bu, ''deli duygumuz'' sırra kadem basarmış.. ''Şeytan aldı götürdü'' gibi, bir şey oluyormuş anlıyacağımız. Buna halk arasında, ''aşktan başka herşeye benziyordu zaten. Hadi canım sen de'' denirmiş..

Sayın ''Abdurrahim Karakoç'un'' kalbimizi sızlatan o duygu dolu güzel dizelerini, bizim için yazılmış gibi, söylemeye de başlamışsak eğer, işte o zaman içimizde ki aşk açlık sınırındadır..

Mihriban(Aşk)

'Yâr' deyince, kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor
Lâmbamda titreyen alev üşüyor
Aşk, kağıda yazılmıyor Mihriban.

Vur Emri(sh.80)

Abdurrahim Karakoç

Aşkın ayrılıkları var ya bir ömür ve bir ölüm gibi gelir bize.. Özlem geçmiş genlerimize kadar uzanmıştır artık.. Tarifsiz savaşlar içindeyizdir.. Beynimiz sulanır, bulanır, derken akıp gideriz kendi dehlizlerimizde.. Dünya yanmış, batmış, kimin umurundaymış ki biz o duygularla boğuşurken kendimize bile defalarca küseriz.

Bir de bakarız ki anlamsızca bir gökkuşağı açıvermiş içimizde ve yine bütün ''aşk suçlularını'' affederiz..
Biz değil ha! Kimse buna akıl sır erdiremez.. Çünkü;bunun tek cevabı vardır.. Oda aşkını kaybetme korkusu olduğu için, kavuşabilme iç güdüsüyle birlikte rüzgarlarıda önüne katarak savrulur gider.. Bence siz gerçekten aşıksınız! Hatta aşktan sırılsıklam ıslanmışsınız.. Nereden mi biliyorum?

Bu aşk var ya bu aşk. Öyle bir şeydir ki, duyguların her türlü serseriliğine ve çilekeşliğine rağmen, (bence) ''Aşkım! İyi ki varsın! İyi ki aşığım! Yeter ki sen sarıl bana, yeter ki sen öp beni'' deyip, birlikte uykuya çekilmektir..

İşte öyle seviyorum seni!


Sabiha Rana


Fotoğraf:Milliyet Galeri / http://galeri.milliyet.com.tr/anasayfa.asp

 
Toplam blog
: 1989
: 4996
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..