Aşk olsun, Sayın Baykal!!

Baykal'ın başına gelenlere üzüldük önce... Bu yaşına gelmiş, Türk siyasi hayatında yıllarını harcamış bir siyaset adamının kendi milletvekili ile uygunsuz hallerinin ifşa olması, her bakımdan üzücüydü.

Bir siyasi lidere, siyasi ve ahlaki olmayan yollardan saldırı söz konusu idi. Ahlak ve erdem sahibi herkes böyle bel altı vuruşlara taraftar olamazdı. Zaten, hiç kimse de bu işi onaylamadı; Baykal'ın siyasi rakipleri başta olmak üzere...

Ne var ki, günler geçip saatler ilerledikçe iş başka bir şekil almaya başladı. Özellikle, Sayın Baykal'ın parti genel başkanlığından istifası ile CHP'lilerde bir "ağlaşmadır" gidiyor..

Görüntülerin gerçek olup olmaması kimseyi ilgilendirmiyor. Nerdeyse, bizim liderimizin libodusu yüksektir, diye övünenler bile çıkacak. Böyle bir olayı ifşa etmenin ahlaksızlığı vurgulanırken, olayın kendisi örtbas ediliyor.

Eğer, CHP'lierin bu Baykal "sevgisi" devam ederse, öteki liderlere de kötü örnek olacak diye korkarım. Madem ki, hovardalık Türk siyasetinde bir "erdem" sayılmaya başlanmıştır; o halde libidosu yüksek olan lider kazanacaktır!!!

İşin şakası bir yana, CHP yönetimi ve bir kısım tabanı, ortaya çıkması hiç etik olmayan bu olayda, bu kadar da olmaz, dedirtecek davranış sergiliyor.

Baykal istifa ediyor, diye ağıt yakanlar; "yahu bu yaşta bu iş nedir" diye sormayı akıllarından bile geçirmiyorlar. Doğrusu, Baykal'ın bu ölçüde sevildiğini bilmiyorduk...

Önceki yazımda yazdığım gibi, Baykal'ın istifası bir manevradır. Zaten, böyle bir işten sonra bile, "gitme" diye ayağına kapanan insanlar varken Baykal niye gitsin!...

Bir siyasetçi kendini bu kadar mı sevdirirmiş.. Aşk olsun Sayın Baykal!!!