Aşka davet havaları...

Bugün uyandığımda, yalancı kış ayının ilk güneş ışıkları davetsiz misafiri odamın…

Penceremi sevinçle açıp kocaman kucaklıyorum güneşi, tertemiz havayı dolduruyorum önce ciğerlerime, sonra odama…

İşe gitmeden  kahvaltı etmeyen ben, güzel bir kahvaltı sofrası ile güne başlamaya karar veriyorum. Elimi yüzümü şöyle bir çarparak soğuk  suyu yüzüme, daha bir sevgiyle yıkıyorum. Zıplayarak gidiyorum mutfağa. Masamı donatıyorum dar vaktimde çok şeylerle…

En fazla kırmızılarımı giymeye cesaret edebiliyorum bugün ancak  gönlüm turuncuları çoktan çekmiş üstüne…

Aynada daha gülen bir yüz, daha güzel birini görüyorum…

Mahallenin tüm çocukları erkenden uyanıp, ruhumun çim sahasında iki takımı çoktan kurup, top oynamaya başlamışlar bile…

Evden dışarı atıyorum kendimi kırmızılarla, turuncularla… Karşılaştığım ağaçlara selam veriyorum yol boyu…

Yüreğim güzel bir sevdaya hasret, bir kuş kanadında uçuyor mavilerde… Aşka hazır olmak gerek…

 Aşk, bu havalarda konmaya hazır bir kuş çünkü yüreklere…