Aşka musallat keneler..

Bozulmaz sandığınız “giz” ve mutluluk bir gün drama dönüşürse ne yaparsınız?..
Karşınızdakine söylediğiniz her söz , düşmanca algılanıp değerlendirildiğinde ne yaparsınız?

Yaşadığınız sorun her ise , o andan itibaren sizi iki düşman yapıyor, gittikçe yabancılaşıyorsunuz birbirinize,  ilişkiniz kayıkçı kavgasına dönüyor adeta..Birbirinizin varlığı, “arzularınızı” doyurmak şöyle dursun , tam tersine taşınamaz bir yük olup çıkıveriyor karşınıza.. Sıkıntısını yüklendiğiniz şeyi sevmenize olanak kalmıyor artık..

“Düşünmek” istediğinizi söylediğiniz anda ; Daha düne kadar, yaşattıklarınızdan ve yaşadıklarından ötürü size övgüler yağdıran insan bir anda sizden “nefret “ ettiğini ve yaşadıklarından ötürü bin pişman olduğunu haykırıyor..

Duygular zehirlenmiştir artık.. Kendinizi “av hayvanı” gibi , köşeye sıkıştırılmış hissetmeye başlıyorsunuz.. Zehirlenen duygular, umutsuz ve karşı konulamaz bir umutsuzluk yaratıyor içinizde.. Karşınızdakinin zaman zaman Ölçülü , zaman zaman alaycı ,insanı çileden çıkaracak kadar “soğuk” tavrı, kıvrak zekanıza rağmen aranızdaki buzları eritmeye yetmiyor..

“Ayrılmayı” da beceremiyoruz.. Ne kadının ne de erkeğin kişisel yaşamların da “aşk” dışında bir zenginliğe rastlıyamıyoruz.. Hayatın başka alanları da olduğunu hatırlama yerine “aşk” denilen şeyi sürekli irdeleyip duruyoruz... İmgesel bir dünya her yanımızı sarıp sarmalamıştır artık.

İlişkilerin “peri masalı” gibi bitemiyebileceğini , mutluluk konusunda ne bir “garanti” ne de bir “sigorta” olmadığı gerçeğini içimize sindiremiyoruz..

Kimbilir!

Kadının mutluluğu için “ evliliğin” tek hedef tek uğraş olmaktan çıktığı gün , belki de hayatın başka anlamları da olduğunu keşfettiğimiz zaman “ yapay” ilişkilerin de sonu gelecektir..

Dengeli bir “çift” olabilmek bunu başarabilmek bir düş değildir elbet , kimi zaman “evlilik” içinde kimi zaman evlilik dışı ilişkilerde böyle ilişkilere ratlarız ; Bana göre bunlar , ilişki içinde kendilerini “özgür” hisseden , "sevda"yı  alış-verişin ötesine taşıyabilmiş kişilerdir..
Her şeye rağmen ne “aşkı” yaşamayı ne de “ayrılmayı” beceremiyoruz .. Aldatıcı aşklar ve kaçışlar içinde bir ömrü tüketip gidiyor.