Askeri Kışladaki Türk Bayrağını gönderden indirdiler!..

Memleket memleket olalı böyle zulüm görmedi…

700 bin kişilik orduyu besleyen ülke halkı, beslediği askerin birkaç bin PKK’lı önünde diz çöküşünü gördü.

Açılım adına verilen tavizlerin ülkeyi ne hale getirdiği ortada…

Önce olaya kısaca değinelim.

Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde yolu trafiğe kapatan grupla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada ölen Ramazan Baran'ın cenaze töreninden sonra olaylar çıktı. Gösteriler Diyarbakır merkezde de devam etti. Yüzleri kapalı bir grup, Diyarbakır'da 2. Hava Kuvveti Komutanlığı'nın arka kapısının olduğu bölgedeki duvardan atlayarak kışla içinde direkteki Türk Bayrağı'nı indirdi.

Bayrağımızın indirilmesiyle ilgili, açılıma önem veren ve azami dikkati gösteren asker yaptığı açıklama ile kendisini savundu.

Diyarbakır'da 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki bayrağın indirilmesi ile ilgili olarak askeri kaynaklardan açıklama geldi.

"Ramazan Baran'ın cenazesinin kaldırılması esnasında, askeri lojmanlar bölgesinden geçerken yüzü maskeli bir kişi, bayrak direğine tırmanmış. Ancak bu kişinin 18 yaş altı, 14-15 yaşlarında bir çocuk olması nedeniyle ateş edilmek istenmemiş. Sadece iki el uyarı ateşi açılmış. Askerler o sırada yoğun taşa maruz bırakılmış, bayrağı indiren göstericiye çocuk olması nedeniyle müdahale edilmemiştir!..”

Gördüğünüz gibi “Açılım”a zarar gelmemesi için Bayrağı gönderden indiren terör örgütü üyesine,  yaşı küçük diye müdahale edilmediği pişkince söylenmektedir.

Gönderdeki bayrağına sahip çıkamayan bir askerin, ülke bütünlüğüne nasıl sahip çıkacağı hakkında bir bilgisi olan varsa anlatsın da biz de dinleyelim.

Ülkenin doğusuyla batısı arasındaki güvenlik anlayışı, insanları isyan ettirme noktasına getirmiştir. Tabi bu arada beslediğimiz koca ordunun bir bayrağa bile sahip çıkamaması, halk olarak bizi çok üzmüştür.

Bayrağı gönderden indiren terör örgütü mensubu, iyi ki terör örgütünün sözde bayrağını göndere çekmedi. Ya askeri birliğin gönderinde terör örgütü paçavrası dalgalansa ne olurdu?

Sahi, bu “açılım “en fazla kime yaradı?

Kışlasından çıkmaya korkan, analar ağlamasın edebiyatı ile açılımın arkasına sığınan bir güvenlik kurumu, batıda niçin aslan kesilip, önüne geleni öldürüp, darp ediyor?

Gezi olayları nedeniyle ölenleri bilmem hatırlatmama gerek var mı? En son Rize’de Havva Bir isimli kadını darp eden jandarmayı hiç söylemeye gerek duymuyorum.

Bu arada Lice olaylarını bahane ederek İstanbul’da yürüyüş yaparak, ortalığı yakıp yıkanlara, yapılan basın açıklamalarına sesini çıkarmayan güvenlik görevlilerine ne demeli?

Gezi olayları sırasındaki eylemlere katılmadığı gibi görüş de belirtmeyen KESK Genel Başkanı, Akil Adam Lami ÖZGEN’in Lice olaylarını bahane ederek yaptığı açıklama, akıllara siz kimin örgütüsünüz sorusunu getirdi. Emekten yana olduğunu söyleyen bir konfederasyonun, ülkeyi bölmeye çalışanlara verdiği sonsuz(!) destek ne anlama geliyor?

Netice:

Ağlamadan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 11 Mar 2009 tarihinde söylediği“Allaha şükür bu orgeneraller zamanında savaşa girmedik!” sözüyle haklı olduğu ispatlanmıştır.

Kışlasındaki göndere asılı bayrağı koruyamayan bir asker, girdiği savaşta ne yapabilir?