Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşkımı geri alabilir miyim?

Bu sessiz bir isyan olmaktan çıktı artık.
Yetti canıma!!!
Ben mantıklı olmak istemiyorum sevgilimle eskisi gibi bilmediğim sokaklarda kaybolduğumda sinir harbi değil kahkahalarla yürümek istiyorum. Galiba ben elma şekerini yedim sapı elimde kaldı diyordu arkadaşım...
Aşkı özledim,
Tutkuyu özledim,
Beni kolarına alıp bilmediğim diyarlara götürmesini özledim. Diyordu buğulu gözlerle.
Sadece dinledim o arada ortamın ısısını ayarlayan kumanda elimdeydi ondan bile nefret ettim. Hayatı kontrol altına alan herşeyden ve bir an gözümün önünden aşk geçti ben izledim.
Eskişehir sokaklarında kalacak bir otel arayan iki sevgili,
Tren yolculukları ve sevgilim geçti gözlerimin önünden bu günlerde ikimizinde ne kadar kontrol delisi olduğumuz.
Halbuki sevgiliyken herşey ne kadar çılgındı hiç kimse bize hanım bey diye hitap etmiyor ve biz değim yerindeyse kafamıza göre takılıyorduk.
N'oldu?

Kadeh nerede kırıldı da meyler yere saçıldı ben ise elimde bez temizlemeye çalışıyorum bırak dağınık kalsın bu dokunuşlar bitince toplarım kadehi diyemiyorum.

Kilo mu aldım da sevgilim üniversitedeki gibi beni kucağına almıyor?

Dip not dizine demedim!!!

Şöyle tarif edeyim;

Genç kız son hız koşarak erkeğin tam leğen kemiklerinin üzerine tabiri caizse atlar ve sarılırlar ikiside kahkahalara boğulmuştur.

Sevgili o dönemler daha mı az bel fıtığıdır?

El cevap;

-Hiçbir şey değişmemiştir. Kızın kilosu aynıdır ve yaklaşık sn 10 yıldır boyu 180 dir yani değişen sadece ünvanlardır. Bey ve hanım olmuşlardır.

Sarhoş olup sokaklarda kahkahalar atmak yerine evde içmeyi tercih eder olduk,
Evimiz dedik evimize hapsettik kendimizi.
Dünyada görülecek yapılacak daha çok şey var ama bizim işimiz var gücümüz var.
Ayrıca artık cep telefonu diye bir icat var o zaman olmayan hiç olmadık bir yerde bir müşteri arayabilir ve öpüşmenin ortasında buyrun diye açtığın telefon bir sinir harbi sonunda kitlenmiş bir çene laçka olmuş bir sinirle kapanabilir.

Peki bu arada aşk uçucu bir şey mi ki?

Evlilik aşkı öldürüyor mu yoksa biz mi karşımızdakini nişan alıp öldürüyoruz?

Eskiden ağır abiliğine vurulduğumuz adamın şimdi çıkıp şakalar yapmasınız mı bekliyoruz?

Ya da hayatında bir kez olsun ciddi olmayı başaramamış sabancı kulelerinde bile aynalar karşısında toplantı odasından çıkıp dans ederken yakalanmış birini akıllı uslu olmaya davet ederken kafasına da bir tane sıkmamız mı gerekiyor sevgilinin?

Ben çıkamadım dostlar bu işin içinden sadece aşık olmaya aşık insanlar mıyız değişmeli ve ayak mı uydurmalıyız hayata bilemedim.

Bi el atıverin şu konuya :)))

23.07.2009
H.A.

 
Toplam blog
: 50
: 3085
Kayıt tarihi
: 31.10.06
 
 

Merhaba hayatta herkesin söyleyeceği birkaç cümlesi vardır, ben de ‘söyleyeceklerim var’ adlı bir kö..