Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '21

 
Kategori
Kitap
 

Aşkın Devri Olmaz

Yıllarca göremediği bir asker babanın ve oldukça çileli bir o kadar da edepli bir annenin kızı olan Halide Nusret’in kaleminden bir devrin romanı.Bu devirde neler yok ki! Eğitim, aşk, vatan, savaş, özlem ve daha neler neler… Zaten bir devir içinde neleri barındırmaz ki…

Bir insanın ömrü yollarda ne kadar geçebilirse Halide Nusret’in ömrü o kadar yollarda geçmiştir. Kerkük, Halep, Bağdat, Edirne, İstanbul ve daha niceleri…  Her birinde bir anı her birinde bir acı ve daha nice duygular…

Kendisini vatana adamış bir babaya hasret geçen yıllar ve sonrasında nihayet vuslat… Kavuşmanın ardından yine yollar ve acılar. Çekilen nice çileler ve ardından hasret… Yıllarca beklenen babanın acı kaybı ve ardından zorlu bir hayat mücadelesi…Acılı bir anne, küçük bir kardeş ve bir garip Halide Nusret. Ellerinden yok pahasına alınan eşyalara rağmen, aç kalma ihtimaline rağmen yılmayan, korkmayan bir güçlü kız.

Geçen zorlu yıllar Halide Nusret’in azmini kıramamıştır. O tüm sıkıntılara rağmen çalışıp çabalamış ve kendisini öğrencilerine adaya idealist bir öğretmen olmuştur. Hem de nasıl bir öğretmen! Otorite ve sevginin harmanlanıp büyüdüğü, büyüdükçe güçlendiği bir sistem.

Öğrencilerinizin sizi görünce sevinçten gözlerinin parladığını ve aynı zamanda sizi kırmaktan imtina ettiğini saygıda asla kusur etmediklerini düşünün. Ne muazzam bir olay. Birlikte şiir okumalar, piyesler hazırlamalar, edebi tartışmalar, güzel yazılar yazmalar… Aynı zamanda hastalanınca başında beklemeler, yaraya merhem olmalar, öğrenciye o dönemde örneği bulunmayan kişiye özel defter tutmalar… O düzen, o intizam, o meslek aşkı… Darısı tüm öğretmenlere, tüm devirlere…

Devrin zorlukları yanında güzellikleri de oldukça fazla ve özeldir. Önemli yazarlar ve şairlerle yapılan mektuplaşmalar. Ve o mektuplardaki nezaket, sevgi, saygı, kibarlık yaşanmaya değer nitelikte. O mektuplar ne aşklar, ne güzellikler, ne anılar barındırır içinde. Ama bir o kadar nahif ve özenli. O dönemde yaşayıp öyle şairane mektuplar almayı kim istemez ki?

Sıkıntılı dönemlerde bile dergilere gönderilen yazılar, yapılan çalışmalar, yazılan şiirler de bir o kadar değerli. Verilen uğraşlar ise alkışlanacak cinsten.

O dönem aşklar da bir o kadar güzel yaşanıyormuş. Duygu yüklü ama edebi asla elden bırakmayan nezaket abidesi mektuplar… Para ile gönderilen ve cevabı sabırsızlıkla beklenen mektuplar… Ama aşk vaktinden önce açmayan bir çiçek misali işte. Yıllarca beklenir ve ancak sonunda kavuşulur o kıymetli duyguya. Halide Nusret’inde o hesap. Çeşitli sebeplerle reddedilen insanlar ve sonunda evet denilen bir asker: “Aziz Zorlutuna”. Asker bir beyefendiye açar gönül kapılarını Halide Nusret. Olduğu gibi kabul eder onu. İlk günden makyaj ve tırnak konusunda ver yese bile hoş görür bunları. Ne de olsa sevgi biraz da fedakarlıktır.

Evlatlarla taçlanan bir evlilik ve çeşitli yerlerde devam eden öğretmenlik. Muhafazakar ve aydın bir anne ve öğretmenin kaleminden bir devri okumak keyifli olduğu kadar sürükleyici ve düşündürücü.

Bir devir kolay geçmiyor. İzleri bir hayli kalıcı oluyor. Nice güzel devirlerde nice yüreklere ulaşabilmek temennisi ile…

 
Toplam blog
: 22
: 131
Kayıt tarihi
: 14.02.13
 
 

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİYİM. KİTAP OKUMAYI, YAZI YAZMAYI MÜZİK DİNLEMEYİ VE FİLM İZLE..