Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

Atamız böyle mi anılır!?

Her horoz kendi çöplüğünden sorumludur değil mi?

Ben de Muğla - Yatağan’da oturduğum ve yaşadığım için, bu yıl 73’ncüsü düzenlenen “10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni” için, kendi ilçemdeki umumî manzarayı anlatmak ve sorgulamak durumundayım…

Her yılın 10 Kasım günü yaptığım gibi, dün de hazırlanıp, saatler daha 09.05’i göstermeden, Yatağan Atatürk Anıtı önündeki törende yerimi aldım.

Ön tarafta, İlçenin atanmış ve seçilmiş yöneticileri, yan taraflarında eli bayraklı öğrenciler ve başlarında idareci ile öğretmenleri, arka taraflara doğru daire âmirleri ve memurlar, sivil toplum kuruluşları, bazı parti ve sendika temsilcileri, halktan birkaç duyarlı ve emekli insanımızla, en arkada da güvenliği sağlayan polisler vardı.

Önce çelenkler konuldu. Özel banka yöneticileri ve bazı sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin bizati kendileri yerine, kurum ve kuruluş çalışanları çelenkleri koydular.

Saat dokuzu beş geçe sirenler çaldı, iki dakikalık saygı duruşu komutu verildi. Galiba iletişim eksikliğinden olsa gerek, sirenler 2 dakikadan fazla sürdü.

Tören alanının düzensizliği, heykelin başındaki kuş pisliklerinin temizlenmemiş olması, çelenklerin karmaşa içinde konulması, halkın katılımının çok az sağlanmış olması ve tören sırasındaki görevliler arasındaki iletişimsizlikten anlaşıldığına göre, hiç hazırlık yapılmadan törene gelindiği anlamı ortaya çıkıyordu…

Muğla merkezde ve diğer ilçelerde nasıl oldu bilmiyorum? Törene katılma mecburiyeti olmasa, oraya gelen birçok görevli de belki katılmayacaktı, kim bilir?

Atamızın huzurundan, birkaç emekli arkadaşımla üzgün ve ağlamaklı bir halde ayrılırken, şunları düşündüm ve sordum: “Bizi mecbur eden mi vardı? Yatağan merkezde yaşayan 17.000 rahat insan gibi, biz de sıcak yataklarımızda yatıp, uzanıp TV izleyerek, olmadık mevzularda, ağız tadıyla eşlerimizle küçük kavgalar ederek, tembelce gözlerimizi ovarak sabah kahvaltımızı yapamaz mıydık? Ama biz böyle günlerde evde duramıyoruz işte” dedim…

Hani burada ikamet eden, benim 200’den fazla emekli öğretmenim? Hani 100’den fazla emekli asker ve polislerim, hani göğsü madalyalı gazilerim nerede!? Avrupa’dan önce, bu genç Türkiye’de haklarını bahşettiği o Anadolu kadınlarımız niye gelmezler!? Hani, Atatürk’ün kurduğu partileriyle her daim övünen 2.000’den fazla kayıtlı CHP’liler ve onların bazı seçilmiş üyeleri neredeler?

Tek tip koyu takım elbiselerle, organize, disiplinli ve çok sayıda törene katılan Yatağan AKP Gençlik Kolları üyelerini tenzih ve tebrik ederek soruyorum; diğer partilerin Gençlik ve Kadın Kolları üyeleri neredelerdi?

Atatürk sevgisi, Atatürkçülük, kurtarıcı ve kurucumuza saygı; ‘sözde’ değil, ‘özde’ olmalıdır!..

10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni yılda bir kez yapılıyor değil mi? Yılın 365 gününden bir gün, bir tek sabah; O’nun huzuruna kadar gidip de, saygımızı ve vefamızı göstermek çok mu zor geliyor!? Korkarım, yavaş yavaş O’nu unutuyor, unutturmaya çalışanlara da çanak tutuyoruz!?

Peki; ipe – sapa gelmez eğlence programları için en az 3 bin – 5 bin kişiyle meydanları, düğün salonu ve amfi tiyatroları dolduran sayın esnaflarımız ve halkımız neredeler?

Daha on gün önce, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Törenleri bir bahaneyle iptal edilmişti ve kimseden yeterli tepki de gelmemişti ya?

Bana kalırsa, bundan sonraki 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü de, sadece okullarda yapılsın! Zati halkımız duyarlı davranmıyor, üç – beş kişiyle yapılan böylesi törenler; içinde gerçek Atatürk sevgi ve saygısı olanların da canlarını sıkmasın bari, ne dersiniz?

Sakin KOŞAR…  

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..