Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '12

 
Kategori
Siyaset
 

Atatürk döneminde kuvvetler ayrılığı var mıydı?

Atatürk döneminde kuvvetler ayrılığı var mıydı?
 

Başbakan Erdoğan, kuvvetler ayrılığı ilkesinin Türkiyedeki uygulamasından şikayet ederken, "hizmetlerimizi kuvvetler ayrılığı bahanesiyle engelliyorlar"  serzenişinde bulundu.

Bundan kasıt, özellikle yargı erkinin sürekli yürütmenin işini bozması ve yetkilerini aşıp "yerindelik denetimi" yapmasıydı. Bunun bu ülkede yüzlerce örneği var, sadece AK Parti iktidarında değil daha öncesinde de...

Türkiyede, tüm "demokratik" uygulamaların yürütme'nin işini bozmaya ayarlandığı bilinen bir gerçektir. Çünkü, yürütme, gücünü halktan alıyordu, böyle olunca da halkın isteklerine göre icraat yapıyordu...Tam da "seçkinci cumhuriyet"in nefret ettiği şeydi bu...

Demirel'in meşhur lafı; "Taylar olmasa Kıratı şahlandıracağım" sözü aslında bir gerçeği yansıtıyordu; sonu "-tay"la biten yargı kurumları, Yürütme'yi yürütmemek için ne gerekiyorsa yaparlardı o zamanlarda da.

Şu son döneme kadar bu böyle sürdü... Yapılan iyileştirmelere rağmen,Yürütme'nin ayaklarında zincirler hala tam olarak çözülmüş değil... Başbakan da bundan yakındı. Yakınmak yeterli midir, o ayrı konu!

Ama, bu ülkedeki "seçkinci cumhuriyet" in üyeleri, sanki çok da demokrasi hayranıylarmış gibi, başladılar vurmaya... Güya Başbakan bu sözleriyle, demokrasinin olmazsa olmazı erkler ayrılığını ortadan kaldırıp "tek güç" olmak istiyormuş!!!

Kuvvetler ayrılığı ilkesi, Yasama, Yürütme ve Yargı'nın kendi alanlarında serbest hareket etmeleri değil midir?.. Peki, siz hiç Yürütme'nin kendi alanını rahat kullanması için bir çaba sarfettiniz mi?... Yani 1960'ın 27 Mayısından beri bu yönde hiç gayretinize şahit olmadı bu ülke...

Diyelim ki, Başbakan böyle istiyor, peki bu çağda bu mümkün mü?...Kaldı ki, siz genetik olarak "Tek Adam"lığı seversiniz... Ömrünüz Tek Adamların yapıp ettiklerini kutsamakla geçti, geçiyor... Hatta, bugün yapılan her yatırımı, yolu, köprüyü o dönemle hesaplaşma olarak görüyorsunuz.

Aslında, Tek Adam, sizin adamınız olmayınca, demokrasi havarisi kesiliyorsunuz... Oysa, biz, Türkiyedeki vesayetçi rejimi gerçek bir demokrasiye çevirmek için AKPyi iktidara getirenler,  tüm hizmetlerine ve ülkeye Cumhuriyet tarihinin en parlak on yılını yaşatmasına rağmen Tayyip Erdoğan'ın tüm erkleri kendi elinde toplamasını istemeyiz ve buna müsaade etmeyiz.

Hayır, böyle olunca ülke zarar göreceğinden değil...Tek Adam, aynı zamanda "iyi adam" olursa, aslında en güzel yönetim şekli ortaya çıkar. Ülke, her  anlamda gelişir... Onun bunun kaprisiyle zaman öldürülmez... Tarihte böyle adamlar ve böyle zamanlar çoktur.

Birisi de çok yakın tarihten.... Bildiniz mi kim olduğunu?... Sahi, onun zamanında Türkiyede kuvvetler ayrılığı var mıydı?...

Peki, vardı da  iyi mi oldu; yoksa yoktu da kötü mü oldu; yoksa vardı da kötü mü oldu;yoksa yoktu da iyi mi oldu??... Hadi, kendinizle bir "iç hesaplaşma" yapın, sonra Tayyip'le hesaplaşırsınız!!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..