Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Atlar ölür, elmalar çürür

Atlar ölür, elmalar çürür
 

http://www.equineresearch.org


Hayatı boyunca atları olsun istemiş bir kadının yarış atları olan çirkin bir adamla tanışınca, içinde kelebekler uçuşmasını, heyecanlanmasını anlarım…

<ı>At sevgisine dayalı bir ilişkileri olursa, şaşırmam!

***

Eğer bir elmaya sahip değilsen, günün birinde karşına senin çok isteyip de elde edemediğin, kırmızı, kütür kütür sulu elmaları olan birine rastlarsan fırsatı kaçırmazsın…

***

<ı>İnsanlar genelde elindekilerin kıymetini bilmezler…

Eğer bir sürü elmanız varsa ve siz o elmaların herkes de olduğunu sanıyorsanız, kendinizi önemli hissetmeyebilirsiniz!

Ta ki gözleri elinizdeki elma sepetinde “bu kadın acaba insan mı” diye düşündüğünüz melek yanınıza yaklaşıp “ hayatım boyunca böyle elmalarım olsun istedim” diyene kadar…

<ı>Elinizdekilerin değerini anlamanız için bazen birinin söylemesi gerekir…

Atlar ölür!

Elmalar çürür…

<ı>Varsın bundan sonrasını gözleri atlarda ve elmalarda olanlar düşünsün…

***

Bir kadının değeri ne zaman anlaşılır?

<ı>Kaybedilince…<ı>

Erkeğinki?

<ı>Başka bir kadına kaptırılınca!

***

Camdan kalpler tutarız avuçlarımızın arasında…

Ne büyük talihsizlik ki, kanatları olduğuna inanırız…

Parmaklarımızı gevşettiğimiz zaman uçacaklarını zannederken, yere düşüp paramparça olduklarında… Feleğimizi şaşırırız!

O yüzden insanlar ikiye ayrılır!

<ı>Avuçlarını hiç açmayanlar ve hayatları boyunca yapıştırıcı arayanlar…

***

<ı>Yaşlı bir adam sabah erken evinden çıkmış yolda ilerlerken bir bisikletin çarpması sonucu yere yuvarlanmış ve hafif şekilde yaralanmış.

<ı>Sokaktan geçenler onu hemen en yakın hastaneye götürmüş.

<ı>Doktorlar ilk muayene sonrası röntgen çekerek herhangi bir kırık ya da çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini söylemiş…

<ı>Yaşlı adam huysuzlanmış!

<ı>“ Acelem var, röntgen, möntgen istemem!

<ı>Doktorlar merakla acelenin sebebini sormuş.

<ı>Yaşlı adam şöyle cevap vermiş:

<ı>“Karım başka bir hastanede kalıyor, her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum!”

“ Siz gecikince karınız merak etmiştir herhalde?”

<ı>Ne yazık ki karım Alzheimer hastası ve beni tanımıyor bile

Doktorlar hayretle tekrar sormuş…

“ Mademki kim olduğunuzu bilmiyor, neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşturuyorsunuz o zaman?”

Yaşlı adam cevap vermiş…

<ı>Ama ben onun kim olduğunu biliyorum!

***

İçsel dünyamın derinliklerine sondajlar yapmaya çalışırken Hanri Benazus’un bir kitabında okumuştum bu kısa hikâyeyi…

Öykü bittikten sonrada yazarın ne anlatmak istediğini kantara vurmuştum…

Zamanla insanların düşünceleri değişiyor…

Şimdi daha farklı tartıyorum…

Kim olduğunu bildiğiniz insanlarla, o sizi tanımasa bile kahvaltı yapmak kolay…(!)

İş, tanımadığınız insanlarla aynı masaya oturduğunuzda onları tanıyormuş gibi davranmakta!

<ı>Hikâyeden onlarca ana fikir çıkartmak mümkün tabii…

***

<ı>Atlar ölür!

<ı>Elmalar çürür…

Atlarınıza iyi bakın, gözü elmalarınızda olanlara melek dahi olsa bağlanmayın…( Dünya cennet değil zaten)

Sepetinizdeki boşluğu seven biriyle karşılaşırsanız kaçırmayın…

Sepeti de fazla boş bırakmayın!

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..