Avrupa Avrupa bekleme bizi!!!

Bugün 62 yaşındaki bir amca ile sohbete daldık otobüste onun yoğun ısrarı üzerine. Kendisi Makine mühendisi olup yurdışını ziyaretlerde bulunmuş. Yeşil alanların az olmasından, çok bina yapılmasından ve hemen hemen herşeyden şikayet etti. Örnek olarakta sürekli Avrupa'daki gelişmişliği gösterdi. Avrupa aldı da birliğe biz mi kabul etmedik. 40 yılı geçen bu uzun zaman artık gösterdi ki bizi Avrupa'ya almazlar. Kuyruk teorisinde en düşük, orta ve en yüksek bekleme süreleri vardır. En yüksek bekleme süresi geçti mi, bir anormallikten şüphelenilir. Bir de sonsuza kadar bekleme süresi var. Bize layık görülen, alma fakat beklet stratejisi. Avrupa bu strateji sayesinde Türkiye'den bazı avantajlar elde etmeyi düşünüyor gözüktüğü kadarıyla. Avrupalılar vizesiz Türkiye'yi ziyaret edebiliyorlar, Türkiye'de rahat bir şekilde ticaret yapabiliyorlar ve mal mülk sahibi olabiliyorlar. Türkiye'deki vatandaşlardan daha rahat Türkiye'de yaşayabiliyorlar. Türkiye umudunu kaybetmek istemedi uzun süre ve herşeye evet dedi. Yukarıda sürekli dönen bir kapı gözüküyor. Bu kapı hep dönüyor ama Türkiye bir türlü içeri girmiyor. Japonya dahi bizden vize istemezken biz Avrupa birliğine üye ülkelere gitmek için aylarca bekliyoruz.

Otobüste olduğumuz için amcaya birşey demek istemedim. Avrupa bugünkü zenginliğini ve gücünü nasıl kazandığını herkes biliyor özelikle koloni sisteminden gelenler. Almanya ve diğer bir kaç ülke dışında sanayi ve üretim çok zayıf. Artık ekonomik gücü zayıflayan ve dağılması an meselesi olan bir birliğe girmek mantıklı mı. Amca politik olarak hükümeti sevmeyebilir ama ülkeyi de sevdiğini zannetmiyorum. Neden Türkiye'de yaşadığını da anlamış değilim madem Avrupa'ya o kadar meraklı. Ben Avrupa'da yaşarken herşeyin çok kolay olmadığının farkına vardım. Aslında cennet gibi gözüken bu ülkelerde, çalışmadan ikinci gün parasız kalabilirsiniz. Hayat çok pahalı ve çalışmak mecburi bu yüzden. Türkiye vatandaşı olup da Türkiye'den nefret eden o kadar insan var ki, şaşıyorum!!!

Avrupa birliği, ekonomik olarak Türkiye'den çok zayıf olan Hırvatistan, Polonya ve diğer Baltık ülkelerini alırken çoğunluğu müslüman olan tek bir ülkeyi dahi almadı. Çifte standartları ve yapısı itibariyle bu yapıya girmek hayal. Almanya'nın başını çektiği ülkeler Türkiye'yi orada görmek istemeyecektir. Birliğin kontrolü tamamen Almanya'nın elinde. İflas dahi etmiş bir Yunanistan bu birlikteyken Türkiye'nin olmaması çok anlamsız. 2 yıl önce ispanya'da uçağıma yetişememiştim. Gece kalmak için yer aradım. Bir sürü yere gitmeme rağmen kimse boş yer olmadığı için yatacak yer vermedi!!! Yatacak yer veren yerler çok pahalı olunca, çareyi bir Türk lokantasına girmekte buldum şans işi. Hemen konuşup yardım etmeye çalıştılar. Gece, konforlu olmasa da tahta sandelyelelerin üzerinde yattım. Avrupa'da paran yoksa bir hiçsin. Ama, az da olsa insanımız daha merhametli.

Sorunlarımız çok fazla burası bir gerçek. Etnik sorunlar, mezhepsel sorunlar, bölgeler ve iller arası gelişmişlik farklılıkları, politik nefret, etnik nefret vb. Ama bunlar hepsi aşılabilir diye düşünüyorum. Fakat ülkesini sevmeyen bu insanlara vatan sevgisi nasıl kazandırılır bilmiyorum. Türkiye'den başka bir Türkiyemiz yok, bunu anlatmak çok zor  diye düşünüyorum....