- Kategori
- Basketbol
Avrupa basketbol şampiyonası
İngiltere' de oynanan Gameon turnuvasının ilk maçı olan İsrail karşılaşmasını seyretmedim. Ancak sonuçta atılan 85 sayı bana Allah' ım bir şeyler değişiyor dedirtti ilk önce. Açıkçası İsrail' in kadrosunu da tam tanımıyorum. Asıl takımmıydı takviyeli yedeklermiydi onuda bilmiyorum. Çünkü onlarında 69' da kalmasını garipsedim bazı deneyimli isimlerine karşın. Ama sonuçta kazanmak iyidir dedim ve klasik yaklaşımımızla mutlu oldum. İngiltere maçının ilk yarısının son iki dakikasına kadar zor tahammül ettim ve bıraktım. Bu sinirle Polonya maçının son 4.26 dakikasını seyrettim. Evet biz klasik Tanjeviç ve/veya savunma ve/veya anlayamadığım o basketbola dönmüş durumdayız. Bu oyun ile sadece grup çıkışlarından kaynaklanan uygulama nedeni ile (sanırım 4' lü gruptan 3 takım çıkıyor) biz ancak belki ilk turu geçebiliriz.
Sayın okurlar Polonya ve İngiltere maçlarını bu skorlarla kazanmak! kazanamamaktır. Çünkü oynanan bu rakipler dengimiz değildir ve oynadığımız oyunda oyun değildir. Sn. Tanjeviç mantalitesi ve tesadüflerin desteği ile biz 5. liklere 6. lıklara ulaşabildik, ulaşabiliriz ancak. Bundan ötesi olmaz. Eğer sizin için bu da başarı ise benim de diyecek lafım olmaz. Bir basketbol takımında Pivot tabi ki çok önemlidir. Ama böyle bir görev var diye ille de pivotla sahaya çıkılmaz. Çok açık söylüyorum, yazdım da daha önce. Tüm iyi niyetlerine, özellikle Sn. Oğuz Savaş' ın ve özellikle şutundaki gelişmeye, mücadeleciliklerine, takım için kendilerini yerden yere atacak olmalarına rağmen Sn. Savaş, Sn. Solak, Sn. Erden, Sn. Aşık, eğer doping sorununu yaşamasaydı Sn. Gönlüm üst düzey bir takımın pivotları değillerdir. Bu klüp takımları içinde, ulusal takım içinde geçerlidir. Bu nedenle eğer siz gerçekten yaratıcı bir koçsanız o zaman daha fazla olan kaynağa başvururusunuz. Yani forvetlerinize. Bir takıma gerekirse 10 forvet/power forvet ve 2 oyun kurucu konur ve olabildiğince hızlı yüksek tempolu çok hücum (dengesiz değil) kullanan bir takım yapılır. En kötü bu basketbolu oynar en kötü bu dereceleri alırsınız.
Yönetim/yönetici demek asıl takımları en iyi oyunculardan kurabilme başarısını (gerekirse devşirme ile) göstermektir. Sn. Okur her turnuvada nedense oynatılamıyor. Tek suçlu Sn. Okur diyemezsiniz. Sn. Kaya Peker nedendir bilmiyorum yok. Oysa hem Avrupa deneyimine hem üst düzey sertliğe sahip. Sn. Ermal Kuço' yu göremedim. Onu da neden yok bilemiyorum. Avrupa' da bir sakatlığı mı oldu, aşırı formsuz mu neden açıkça bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var, bu turnuvaların tarihleri de çok önceden bellidir, sizin bu turnuvalarda özellikle bazı pozisyonları verebileceğiniz oyuncularda aslında önceden bellidir. O zaman nasıl bir takip yapılıyor, nasıl ilişkiler yaşanıyor, biz ideal kadroların dışında ve hatalı bir oyun tarzı ile turnuvalara katılıyoruz anlamıyorum.
Basketbol futbol gibi dünyanın en iyi kalecisinin hasbelkader sizin hücum oyuncunuzun önüne topu düşürmesi ile kazanılan bir oyun değildir. Basketbol, Amerikan futbolu ve F1 en az fizik kadar tamamen taktik, oyun kurgulama, strateji hesap kitaba dayanan branşlardır. Had safhada koç imzası taşır. Ama koçumuzun gerek çalıştırdığı Fenerbahçe-Ülker, gerekse ulusal takımdaki kariyerini, yapabileceği seçimleri ve elindeki bütçeyi yan yana koyun sonra düşünün başarılı mı?
Bu Avrupa şampiyonası öncesi son basketbol yazım. Bir basketbolkolik olarak içten dileğim yanılmak. Turnuvanın bizim için son maçından sonra tekrar yazacağım.
Sayın okurlar Polonya ve İngiltere maçlarını bu skorlarla kazanmak! kazanamamaktır. Çünkü oynanan bu rakipler dengimiz değildir ve oynadığımız oyunda oyun değildir. Sn. Tanjeviç mantalitesi ve tesadüflerin desteği ile biz 5. liklere 6. lıklara ulaşabildik, ulaşabiliriz ancak. Bundan ötesi olmaz. Eğer sizin için bu da başarı ise benim de diyecek lafım olmaz. Bir basketbol takımında Pivot tabi ki çok önemlidir. Ama böyle bir görev var diye ille de pivotla sahaya çıkılmaz. Çok açık söylüyorum, yazdım da daha önce. Tüm iyi niyetlerine, özellikle Sn. Oğuz Savaş' ın ve özellikle şutundaki gelişmeye, mücadeleciliklerine, takım için kendilerini yerden yere atacak olmalarına rağmen Sn. Savaş, Sn. Solak, Sn. Erden, Sn. Aşık, eğer doping sorununu yaşamasaydı Sn. Gönlüm üst düzey bir takımın pivotları değillerdir. Bu klüp takımları içinde, ulusal takım içinde geçerlidir. Bu nedenle eğer siz gerçekten yaratıcı bir koçsanız o zaman daha fazla olan kaynağa başvururusunuz. Yani forvetlerinize. Bir takıma gerekirse 10 forvet/power forvet ve 2 oyun kurucu konur ve olabildiğince hızlı yüksek tempolu çok hücum (dengesiz değil) kullanan bir takım yapılır. En kötü bu basketbolu oynar en kötü bu dereceleri alırsınız.
Yönetim/yönetici demek asıl takımları en iyi oyunculardan kurabilme başarısını (gerekirse devşirme ile) göstermektir. Sn. Okur her turnuvada nedense oynatılamıyor. Tek suçlu Sn. Okur diyemezsiniz. Sn. Kaya Peker nedendir bilmiyorum yok. Oysa hem Avrupa deneyimine hem üst düzey sertliğe sahip. Sn. Ermal Kuço' yu göremedim. Onu da neden yok bilemiyorum. Avrupa' da bir sakatlığı mı oldu, aşırı formsuz mu neden açıkça bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var, bu turnuvaların tarihleri de çok önceden bellidir, sizin bu turnuvalarda özellikle bazı pozisyonları verebileceğiniz oyuncularda aslında önceden bellidir. O zaman nasıl bir takip yapılıyor, nasıl ilişkiler yaşanıyor, biz ideal kadroların dışında ve hatalı bir oyun tarzı ile turnuvalara katılıyoruz anlamıyorum.
Basketbol futbol gibi dünyanın en iyi kalecisinin hasbelkader sizin hücum oyuncunuzun önüne topu düşürmesi ile kazanılan bir oyun değildir. Basketbol, Amerikan futbolu ve F1 en az fizik kadar tamamen taktik, oyun kurgulama, strateji hesap kitaba dayanan branşlardır. Had safhada koç imzası taşır. Ama koçumuzun gerek çalıştırdığı Fenerbahçe-Ülker, gerekse ulusal takımdaki kariyerini, yapabileceği seçimleri ve elindeki bütçeyi yan yana koyun sonra düşünün başarılı mı?
Bu Avrupa şampiyonası öncesi son basketbol yazım. Bir basketbolkolik olarak içten dileğim yanılmak. Turnuvanın bizim için son maçından sonra tekrar yazacağım.