- Kategori
- Ekonomi - Finans
Avrupa'daki diziyi izlerken, ocaktaki yemek yanacak

Değerli okurlar son dönemde finans piyasalarında izlediğimiz gündemi hepimiz biliyoruz. Kasabın önünde et bekleyen kedi gibi piyasaların her an gözü parasal genişlemede. Ha geldi ha gelecek misali hop oturup hop kalkıyoruz. Dün bu beklentinin gerçekleşmediği bir günü daha geride bırakmış olduk. Şöyle düşünüyor da insan piyasalarda aslında şu günlerde büyük fonlar için pozisyon kapamalar genelde çok da zor olmuyor. Beklenti yarat, olayın derinine inemeyenlere pozisyon transferi yap, bu anlamda gerçekten piyasada aslan payı sahiplerini tebrik etmek gerekiyor. Yüksek propaganda gücüne sahip oldukları için.
Öte taraftan sıkıntı bizim parasal beklenti umuduyla pozisyon açabilen sığ yatırımcıda görülüyor. ( İyi bir fon yöneticisinin altının yaklaşık yüzde 30 realize yaşadığı bir ortamda parasal genişleme rüyasını göremeyeceği varsayılmıştır)
Her neyse dün Bernanke ve Draghi tarafından yapılan açıklamalar bir miktar "Emmim dayım aldım payım" gibi bir anonim sözle ancak açıklanabilir görünümde. Yani ikisinden de bir iş çıkmadı zaten ben de beklemiyordum.
Ancak galiba Türkiye'deki yatırımcıların bu günlerde bir miktar sorunu var. Sorun bana göre şu:
İçerideki piyasa katılımcıları tamamen Avrupa’daki gelişmelere efsunlanmış ve dalmış durumda; öte taraftan Avrupa’daki gelişmelerin bizim ekonomimizde ne denli derin yaralar açtığını gözden kaçırmakta, nasıl mı?
İşte şöyle:
Biraz Merkez bankası bilançolarını inceleyeyim dedim ve gördüm ki borçlar; yani borcumuz almış başını yürümüş kimse de çıkıp ne oluyor dememiş; Mahidevran'ın Osmanlı haremini batırdığı gibi birileri de bir yerlerde bir şeyleri batırmış. Çoktan ipin ucunu kaçırmış.
Aşağıda bazı veriler bulunuyor inceleyebilirsiniz:
TÜKETİCİ KREDİLERİ VE KREDİ KARTLARI 01.06.2012 İTİBARİYLE ULAŞILAN MİKTARLAR
Tüketici kredileri: 170 milyar TL
Konut kredileri: 72 milyar TL
Otomobil kredileri: 7 milyar TL ( dikkat konut kredileriyle arada 10 kat fark var istikrarlı gelişmiş ülkelerde bu oran yaklaşık 1/5 civarıdır. İnşaat sektörünün talep tarafında zorunlu doyma noktasına yaklaştığı analiz edilebilir)
Kredi kartları kredisi: 60 milyar TL ( Dikkat)
Diğer krediler: 91 milyar TL
Tüketicinin Bankalara Borcu: 230 milyar TL
Değerli piyasa takipçileri, finans severler hiç kendi kendimizi kandırmayalım bu borç yükü bizi yüksekte tutmaz aşağı çeker. Şuanda küresel likidite bolluğunun nimetleriyle dışarıdan fon bulabiliyoruz ama bu durumun sürekliliği hakkında kimse garanti veremez!
Ayrıca yukarıda kredi olarak artan rakamların mevduat tarafına baktığınızda yani hane halklarının bankalardaki tasarruf miktarını gösteren göstergeye baktığınızda ciddi gerilemeler görüyorsunuz. Son açıklanan rakamlarla Yurt içi mevduat yaklaşık 4 milyar TL azalmış durumda.
Yurt içi toplam kredi stoku 624 milyar TL ye yükselmiş durumda. Off yazıyı sonlandırmak istiyorum yüreğim daraldı. Özetle bu ülkenin piyasasında, borsasında ne yapılır biliyor musunuz?
Çok güzel SHORT yapılır.
Sevgiler.
Para ASLA uyumaz;
Mustafa ÖZTÜRK