Avrupa futbolunun farkı

Kamerun talihsiz bir şekilde Danimarka'ya yenilerek gruptan çıkma şansını bitirdi. Maçın büyük bölümünü rakibi karşısında üstün oynayan ve saymakta zorlanılacak kadar pozisyona girip hiçbirini gol çeviremeyen Kamerun şanssızlığından çok futbol anlayışından, son vuruş anındaki bitirici futbolcu zafiyetinden kaybetti.

Aslında bu karşılaşma Danimarka futbolunun ne kadar gerilemiş olduğunun da göstergesiydi. Ancak herşeye rağmen o sıkıntının içinden 3 puan çıkarabilmeyi başardı.

Kamerun ve Danimarka'nın bir çok ortak yönü vardı. Her ikisi de hücum futbolu oynuyordu ve defans yapmıyorlardı. Tipik Brezillian Ligini andıran, Türkiye ile taban tabana zıt bir futbol izledik. Belki de turnuvanın hücum zenginliği bakımından en güzel örneği oldu.

Eto'o, Webo, Emana'dan oluşan forvet hattı; Danimarka'nın pek meşhur defansının arasına girip kaleci ile karşı karşıya kalmasına karşın son vuruşu yapamadı. Danimarka'nın yediği gol bir Avrupa takımına yakışmayacak türdendi.

Ancak, Bendtner ve Rommedahl'dan oluşan Danimarka hücum hattı da Kamerun'un ipini çekti.

Açıkçası Danimarka'nın gruptan çıkmasındansa Kamerun'un bir üst turda olmasını çok isterdim. Çünkü bu ülkeler standart dışı futbol oynuyorlar. Kuşkusuz her göze hoş gelen şeyin doğru olduğu anlamına gelmiyor bu.

Ve biz bu farkı ancak Danimarka ile Kamerun benzeri takımların karşılaşmasında anlayabiliyoruz. Danimarka ile Almanya bu şekilde birbirlerine karşı oynayamıyorlar.

Örneğin Rommedahl'ın gol vuruşunda sadece ustalık yok, üst düzeyde teknik ve bitiricilik de vardı. Eto'o ne kadar bitiriciyse, Webo ve Emana o kadar son vuruş fakiriydi. Kamerun'un teknik direktörü Le Guen oyuncularının her gol kaçırışında bu farkı hissettiğini veya ayırt ettiğini gösteren vücut dilini kullanıyordu.

İngiltere'nin yarattığı düş kırıklığı

Açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Cezayir karşısında yine son darbeyi indirecek taktiği üretemediler. İngiltere'ye Capello'nun bile çare olamaması gerçekten çok ilginç duruyor. Lampard ve Gerrard orta sahada çok mücadele ediyorlar, gol pozisyonuna da giriyorlar ancak yukarıda anlatmaya çalıştığımız bitirme anında onlar da yok. Belki İngiltere'nin esas talihsizliği o pozisuonlara Rooney'nin girememiş olmasıdır. Shaun Wright-Phillips'in yine sonradan oyuna girmesi de Capello'nun tercihlerindendi.

Uzay Gökerman