Ayaküstü feminizm analizi…

Bir akım ve düşünce tarzı olarak Feminizm, yok olmak üzere… Çok yakında ortalıkta ne dişli feministler görebileceğiz, ne de feminizm yaklaşımının öğelerini… Çünkü yavaş da olsa kadınların hayata katılımları her yönden giderek artıyor…

Onlar eski dünyanın ezici ve yok edici zincirlerinden adım adım kurtulmaya başlıyorlar… Belki istenilen çabuklukta gerçekleşmiyor bu değişim… Çatlak seslerle de karşılaşıyoruz sık sık… Ama büyük üstat Herakleitos’ un da dediği gibi… Değişmeyen tek şey değişim olgusunun kendisi…

Zaman ve değişimin acımasız tokadı, süpürüp yok ediyor o örümcek kafaları… Aynı süpürülüş azılı feministler içinde kaçınılmaz… Kadınların emin adımlarla eskiden hayal olarak görülebilecek noktalara gelmeleri, şirketlerin yönetici noktalarında mucize sayılacak işlere imza atarak değme erkek patronlardan kat be kat saygı görmeleri, tek dişi kalmış canavar feministlerin de kuyusunu kazıp yok ediyor… Hem de bunu üst düzey entelektüel kadın yazarların eliyle başarıyor…

Iris Murdoch ve Camile Paglia gibi ateşli feminizm düşmanı kadın yazarları takip edince, bunu daha net görebiliyorsunuz… Çünkü ister kabul edelim ister etmeyelim, kapitalizmin nimetleri günümüzde kadınları hayal dahi edemeyecekleri noktalara taşıdı ve bundan da hiç rahatsız olmuşa benzemiyorlar… Yetmiyor erkek rakiplerinden çok daha hararetle sisteme sahip çıkmaya çalışıyorlar…

Dönüp de arkama baktığımda, onlarca yıldır kılıçlarıyla cesurca savaşan kadın savaşçıları hürmetle anmadan geçip gidemiyorum toz bulutlarının arasından… Günümüzün hala atıp tutan erkek düşmanı feministleri yanında nasıl da ermiş gibi pür pak duruyorlar… Eşek şakası tadında sözlerle, görünen köyün kılavuz istemediği gerçek dünyada yerleri yok artık hiçbirinin…

Çok yakında feminist cazgırların cenaze namazını kılacağız… Kadın haklarını savunmayı erkeklere düşman kesilmekle karıştırmanın modası çoktan geçti… Ama hala kadınını döven öldüren erkek demeye bin şahit aciz yaratıklar ortada cirit atıyor… Yasaları onların boynuna dolamalı ve yaşadıklarına pişman etmeli… Başka çare yok…

Sevgi ve Saygılarımla…

Fırat ÖÇAL