- Kategori
- Felsefe
Aydınlıktan karanlığa

İlahiyat fakülteleri müfredatında felsefe dersleri kısıtlanırmış, yani azaltılırmış.
Konu üzerine bende habersizdim, ilahiyat fakültesindeki saygı değer hocamdan öğrendim, konu üzerine güzel bir eleştirimiz oldu.
Yıldız Teknik Üniversitesi, Felsefe bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Caner Taslaman adlı hocanın bahsettiği paylaşımlarla haberdar oldum.
Felsefe nedir?
Felsefe'yle ilahiyatı birbirinden ayırabilmek mümkün müdür?
İlahiyat fakültelerinde bir tek din adamı yetişmiyor, felsefeciler de yetişiyor aynı zamanda.
Felsefe derslerini fakülte müfredatından çıkararak, nasıl felsefeci, nasıl hayatın amacını, sırrını arayan, bilen insanlar yetiştirecekler ki, şaşıyorum.
Dogmatik mi olacak ki yetiştirdikleri?
Camisinde namazını kıldıran, Kuran'ını okuyan, ritüellerle dolup taşan, ölüsünü yıkayan, yalnız din işleriyle uğraşan insanlar mı yetişsin isteniyor, o fakültelerden?
Evet, öyle, diyorsanız, o zaman fakülte adını değiştirin kardeşim.
Şeriat fakültesi, din adamı yetiştirme yüksek okulu, falan olsun.
Orta çağa Avrupalılar 'karanlık çağ' derler.
Orta çağ Avrupa'sında egemen olan din, şu an İslam dünyasında yapılanlar gibi işler yapmaktaydı.
Peki sonuç?
Bin yıl yerinde sayan, karanlık bir medeniyet...
Sonumuz hayır olsun, demekten başka, elden gelen var mı?
'Millet gider Mersin'e, biz gideriz tersine..
Avrupa gider uzaya, biz gideriz karanlık çağa..
Nasa çıkar aya, biz çıkarız Arafat'a..
İsviçreli iner Cern'e, biz varırız Menzil'e...
-Mustafa Yıldırım - 09.09.2013