Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '10

 
Kategori
Spor
 

Aykut Kocaman nereye?

Aykut Kocaman nereye?
 

Kazanmanın her şey, kaybetmenin de hiçbir şey olduğu bir spor anlayışımız ve düzenimiz var. Bu nedenle parçaların bir araya gelip bir şekil, resim ortaya çıkarması karşısındaki sabırsızlığımız tek bir parçadan bütün resmi görme telaşına götürüyor bizleri. Bazen ortada bir resim bile olmuyor, resim yaptığını iddia edenlerin oyalamaları ve kandırmasıyla zamanımız tükeniyor.

Kuşkusuz bir de duymak, görmek istediklerimiz var; ne söyleyeceğimiz de ona göre şekilleniyor.

Yaptıklarımız doğru olsaydı bugün futbolumuz bambaşka platformlarda temsil edilirdi. Oysa Avrupa’da mücadele eden iki takımımızın taraftarları birbirlerini öldürmek üzerine sonu gelmez bir düşmanlık besliyorlar. Hatta öldürmeye; yetmiyormuş gibi bunu aklamaya, haklı sebepler göstermeye çalışıyorlar.

Öyle olunca da Ertuğrul Sağlam’a İskoç gazeteci “bizim taraftarımıza da aynı şekilde davranacak mısınız?” diye sorma ihtiyacı hissediyor.

Şu bir gerçek ki hiçbir takımımızın Avrupa’da oynamaya yüzü yok bu sene.

Peki neden hiçbir şey değişmiyor, yerinde sayıyor?

Açıkçası sezon başında hayata geçirilen Aykut Kocaman Projesi’nden oldukça umutluydum. Bu cümlemin peşinden “artık umutlu değilim” şeklinde bir yorum beklemeyin; öyle bir niyetim yok. Aykut Kocaman’ın farklı duruşundan ve söylemlerinden futbol dünyamızı değiştirecek yorumlar, hamleler, hareketler bekliyordum. Aykut Kocaman benzerlerinin aksine hem Fenerbahçe camiasından hem de spor dünyasından ciddi destek de bulmuştu. Bu destek onu zaten peş peşe alınan başarısız sonuçlardan sonra bugünlere getirdi. İyi de oldu, zaten aksini düşünmek bile insanın yüreğine sıkıntı veriyor.

Fenerbahçe çok iyi bir kadroya sahip değil, bu gerçek. Ancak son altı yedi yılda oluşturduğu omurga, taktik kurgu ve bazı futbolcuların uzun zamandır bu formayı giyiyor olmasının verdiği güçle önemli maçların hepsinde puan kaybetmesine rağmen kazanılması gereken maçlarda fire verilmediğinden 15. hafta sonunda Fenerbahçe liderin 6 puan gerisinde kendisine üçüncü sırada yer buldu.

Fenerbahçe’nin kadrosu vasat ancak ligimiz için yeter de artar bir standardı da var. Her şeyden öte Alex var değil mi?

Bu takımın Pazar akşamı Karabükspor karşısında özellikle ikinci yarı düştüğü zor durum, teknik adamın yaptığı değişiklikler ve maç sonunda yaptığı yorum açıkçası sezon başında hissettiklerimin üzerini buz gibi bir hava ile örtüverdi.

Yapılan değişiklikleri dünkü yazımızla tartışmıştık. Bugün sıra açıklamalarına geldi.

Aykut Kocaman “…gözlemime göre maçın 5. dakikasından itibaren zor geçeceği belli olmuştu.” Diyor.

Biz anlıyoruz ki geride kalan 85 dakika Fenerbahçe teknik adamının önünde hamle yapması, taktik değişiklikleri için yeterli zamana sahiptir. Açıkçası bu açıklama ve ikinci yarı maç 2-1’den sonra ortaya çıkan durum karşısında bu değişikliklerin hep skoru koruma güdüsü taşıdığını ayırt ediyoruz.

Esas vurgu ise daha tehlikeli; “maçı bir şekilde 2-1 bitirmeyi başardık!”

2009 yılında da Mustafa Denizli bir şekilde Beşiktaş’ı şampiyonluğa taşıdı. Peşinden gelen sezon neler oldu?

Galatasaray bir şekilde 2006 ve 2008 yılarında Adnan Polat’ın kaymağını yediği şampiyonluklar yaşadı; bugün gelinen pozisyonda o günlerde yapılmış stratejik hataların hiç etkisi yok mudur?

Aykut Kocaman anlaşılan ciddi bir taktiksel dönüşüm gösteriyor. “Kazandığım sürece sorun yok” anlayışı Projesi’nin rafa kaldırılıyor olduğunun ifadesidir.

Bu da geleceği yok etme pahasına sadece kazanmak üzerine kurulmuş bugünle yaşayan insanlara sunulmuş yalancı bir dünyadır.

Yanlış anlaşılmasın Aykut Kocaman’ı eleştiriyor ya da suçluyor değilim. Onun yerinde kim olsa yaşanan bu ilkesizlikler atmosferinde aynı şeyi yapardı; yapıyor da.

Aykut Kocaman tıkanmış ana yolda kaçıp tali yollardan yeniden aynı yere ve hedefe varacaksa diyeceğimiz şey “o yolu biz görememişiz” olur. Ancak o tali yollarda kaybolur da bir daha ana cadde çıkamazsa kendisine yazık olur, diye düşünüyorum.

Futbolumuz çok ciddi bir eşik üzerinde duruyor. Bu bizim 2010’lu yıllardaki hedeflerimizi, başarılarımızı ve sürekliliğimizi de belirleyecektir.

Aykut Kocaman kendisine yeni yollar açmalı ve bulmalıdır.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..