- Kategori
- Güncel
Aynı Film Aynı Senaryo…

Mısır’da neler oluyor?
Şimdi duyar gibi oluyorum bana kızan büyüklerimi bir burnunu buna sokmadığın kalmıştı diyorlar. Nede olsa siyaset ve böyle konuları yazmak bilgi birikim ister. Haklılar diye düşündüm ve oturup eni konu bir araştırdım.
Benim kayıtlarda gidebildiğim kadar eski dönemlerden günümüze gelene kadar olan bu tarz olayları inceledim. Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması bugün Irak’ın parçalanması ve işgali, Afganistan’ın işgali, İsrail’in Filistin’i işgali hemen hemen aynı kalıptan çıkmış senaryoların sonucunda oluşmuştur.
Bugün Mısır’da olanlara baktığımızda Irak’ın işgal senaryosu ile nerede ise aynı kalıptadır. Oyun aynı oyun sadece oyundaki figüranlar değişmiştir. Nasıl ki; Saddam bir zamanlar ABD nin el bebek gül bebek büyüttüğü bir çocukken bir anda yerle bir edilmiştir ve ondan sonra barış getireceğiz denilerek ABD tarafından Irak işgal edilmiştir. Şu anda aynı durum Mubarek’in başındadır. Bir zamanların Büyük Ortadoğu Eş başkanı olan bu ABD yetiştirmeli bebek bugün ilahlara kurban verilmek üzeredir. ABD başkanı bunu kendi ağzınla dile getirmiştir. Halkın sesine kulak ver demiştir.
Ardından isyanlar biraz daha büyüyecek belki Mübarek belki başka seçilen bir figüran ABD den düzeni sağlamak için yardım isteyecektir. Eh barış canlısı ABD bu yardım isteğine tabi hemen koşa koşa gidecektir. Aynı Irak’ta olduğu gibi Afganistan’da olduğu gibi…
Şimdilerde okuyorum bazı gazetelerde yazıyorlar acaba Türkiye’de bu duruma gelir mi? Hiç merak etmeyin Türkiye bu duruma gelmez…
Çünkü bu güçlerin Türkiye üzerinde oynadıkları senaryo bu şekilde değildir. Ülkemiz üzerine oynanan senaryo SSCB üzerine oynanan senaryo ile aynı özellikleri taşımaktadır. İleri demokrasi ve modernleşme adı altında SSCB’yi parçalayarak nasıl bir sürü devletçik ürettilerse, günümüzde ülkemiz üzerinde oynanan senaryo aynı senaryodur. İleri demokrasi ile önce özerklikler kazandırmak sonrasında bağımsızlıklarını tanıyarak ülkemizi parçalamak çabaları aşikar ortadadır.
Fakat bunu ben bile çok rahat görebilirken ülkeyi idare etme görevi verilenler, aydın geçinen kesimler nasıl oluyor göremiyor, işte bunu anlamış değilim.
Benim burada düşüncem belki saçma gelebilir ama bu tamamen dünya yönetimini elinde bulundurmak isteyen tüccarların işidir.
Bakıyorum SSCB parçalandı bir sürü yeni devlet ve hepsi komşu olmalarına rağmen bir birine düşman, Irak işgal edildi, dile getirilmese de parçalanarak bölgesel yönetimlere ayrıldılar ve hepsi bir birine düşman. Keza İsrail getirilip Müslüman devletlerin içine monte edildi, bölgede herkes bir birine düşman, Osmanlı dağıldı ortaya çıkan devletler hem Osmanlıya hem bir birlerine düşman…
Ve bu düşmanlık korkusu bu devletlerin hep kendilerine destek verecek güç arama çabalarına yönelmesine neden olmaktadır. Bu destek içinde bu devletler ya ABD’nin yada AB’nin kapılarını aşındırmaktadırlar. Silah almaktadırlar, bütün ihtiyaçlarını bunlardan sağlamaktadırlar.
İşte bu olanlarda bana bu oyunu aslında dünyayı yönetmeye uğraşan tüccarların oynadığını düşündürmektedir.
Bir şekilde bu güçler bu oyunun sonunda hep kendilerine yeni sömürgeler kazanmaktadırlar.
İşte Mısır’da oynanan oyunun sonu da bence aynıdır. Bu dünya bu filmi kim bilir kaç kez izlemiştir ve daha kaç kez izleyecektir.
Burçak YAZICI