Aynı nakarat

Şükrü Saraçoğlu Stadında oynanan Galatasaray maçlarına artık derbi denmemeli bence. Böyle derbi olmaz. On senedir kazananın bariz bir şekilde belli olduğu bir maç. Takımlardan birkaç futbolcu ya da teknik adam değişiyor o kadar. Skorda bir değişiklik olması söz konusu değil.

Maç başlamadan önce içim çok rahattı. Artık Galatasaray maçları için çok endişelenmiyorum. Bizim için Anadolu takımlarıyla oynamak daha endişe verici hale geldi. Tüm Galatasaray' lı arkadaşlarım maçtan önce her zamanki gibi atıp tuttular. Rijkard' ın masallarına onlarda inanıyorlardı çünkü. Neymiş? Keita varmış, Elano varmış, Baros varmış, bir varmış bir yokmuş gibi. Haa bir de Arda varmış. Aman Allah başımızdan eksik etmesin. Arda bu takımda olduğu müddetçe bu takım zaten kazanamaz.

Dün gece gördük ki Fenerbahçe futbol takımı gerçekten istediğini sahaya yansıtabilen bir takım olmuş. Hücum gücü yüksek ve süper ligin en çok gol atan takımı Galatasaray' ın yanılmıyorsam ilk şutu 36. dakikadaydı. Fenerbahçe rakibine adeta göz açtırmadı. İstediğini bilen bir takım vardı sahada. Alex' in golüylede istediğini istediği dakikada almış oldu. Zaten maça bir sıfır yenik başlayan Galatasaray, Alex' in golüyle damdan düşmüş gibi oldu.

Her maçta olan birkaç münferit olay dışında önemli bir şey yoktu bence maçta. Fakat tabi karşı takım bunu abartacaktır. Oysa ki kendi stadlarında yaşananların dörtte biri bile yaşanmadı dün akşam. Tabi yaşananları da doğru bulmuyorum. Bunları en aza indirgemek yöneticilerin elinde. Staddaki taraftarıda kutlamak gerek bana kalırsa. Takımlarını tüm güçleriyle desteklediler. Açılan pankartlar harikaydı. Tribünler cıvıl cıvıldı.

Hakem pozisyonlara yakındı. Penaltı pozisyonunu kabul etmeyen varsa onunla futbol muhabbeti bile edilmez bence. Net bir penaltı, hakem çok iyi süzdü. Fakat kaleciyi neden oyundan atmadığı tartışılır. Baros' a geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum fakat pozisyonda Emre'nin kasti bir hareketi yoktu. Nizami yapılan bir şarjda sanırım ayağına bastı ve birlikte düştüler. Bir de Abdül Kader Keita' nın atılma sahnesi var. Keita' yı Galatasaray boks takımına alsalar sanırım daha başarılı olacak. Direk kırmızı gerektiren bir kroşe yaptı çünkü. Hoş görülmesi mümkün değil. Carlos' un hareketi kesinlikle faul fakat yumruk affedilemez. Keita, Carlos'un olduğu koridoru yaşından dolayı rahat kullanabileceğini sandı ama bugüne kadar en etkisiz kaldığı maç bu maç oldu. Carlos ilerlemiş yaşına rağmen Keita' yı oynatmadı, sinirlerini bozdu ve oyundan attırdı. Profesyonel bir Carlos'un acemi ve genç bir defans oyuncusundan daha çok işe yaradığını sanırım herkes gördü. Maçta bir de Servet' in ceza sahası içinde Lugano' ya yaptığı bir hareket var onu da yorumsuz olarak buraya eklemek istiyorum.

Sonuç olarak biz mutluyuz. İstediğimizi aldık. Liderliği perçinledik. Puan farkını açtık. Geleneği sürdürdük. Moral bozduk, moral depoladık. Sürçü lisan ettiysek affola, tüm Galatasaray camiasına geçmiş ola.

Murat GÜLCEK