Ayrılıkçı terörün anatomisi üzerine yapılmış en kapsamlı çalışma ve perspektif üzerine

Doçent Doktor Emin Gürses'in ismini bilmem duydunuz mu? Emin Gürses'in 'Ayrılıkçı Terörün Anatomisi IRA-ETA-PKK' isimli bir kitabı var. 15 sayfalık kaynakça, eserin derinliği , yazarın akademik gelişimini ve konuya verdiği önemi zaten ortaya koyuyor. İnsan o kaynakçayı okurken bile yoruluyor neredeyse. Emin hoca bu çalışma için kimbilir kaç yılını ayırmıştır? Bakın Emin Hocanın bu konudaki tespitlerinden bir kaçı nasıl.

'Eğer merkezi hükümetler gelişen bunalıma bir çıkış yolu bulmakta zorlanırlarsa, örgütün kendini destekleyen gruplara vereceği, başarı yolunda ilerlenildiği ve merkezi hükümetin zayıfladığı mesajı ayrılıkçı örgüte verilen desteği artıracaktır.'

Yani bugün ortaya konulan terörle bir yere varılabilir ve terör sonuç getirebilir algısı önümüzdeki dönemde terör örgütüne ve yandaşlarına verilen desteği arttıracaktır. En basitinden DTP'nin oyunda bariz bir artış olabilir.

'Giderilemeyen iktisadi, siyasi, toplumsal hoşnutsuzluklar doğal olarak merkezi otoriteye karşı tepkilerin doğmasına yol açacaktır. Eğer zamanında gerekli çözümler üretilemezse, bu tepkiler etnik gruplar arasında, organize olmuş ayrılıkçı/etnik-milliyetçi hareketlerin gelişmesine yol açabilir, veya toplumsal bir harekete dönüşebilirler. Bu aşamada, merkezi hükümetin geri dönüş için bunalımın başında harcanması gerekenden çok daha fazla bir çaba harcaması ve daha fazla taviz vermesi gerekebilir.'

Yıllardır askerlerin terörle mücadele sadece askerin işi değildir sözlerine karşın, olayın iktisadi ve siyasi boyutu hep göz ardı edilmiştir.Başbakan Erdoğan ısrarla 'devlet olarak buralara biz fabrika tesis açmayacağız, özel sektörün açmasını teşvik edeceğiz' sözleriyle özel sektörden yapılmış her hangi bir yatırım olmamıştır. GAP a yapılan yatırımlar durma noktasına gelmiştir. Bölgede feodalite olduğu gibi devam etmekte, fakir halk, ağa, terörist, işsizlik, yoksuluk, güvenlik görevlisi baskısı arasında bırakılmıştır. Güvenlik görevlilerinin bazılarının terörle mücadele adına yaptıkları yanlışlar bırakın sorunun çözümünü dahada ağırlaşmasına sebep olmuştur.

'Günümüzde gündemin en üst sıralarında yer alan konu, bireysel ihtiyaçların hangi ölçüde karşılandığıyla ilgilidir. Giderek artmakta olan bu eğilimin terörden medet uman örgütlenmeleri gittikçe marjinalleştireceği ve kolay kullanabileceği insan kaynağını bulmakta zorlanan ayrılıkçı terör örgütlerinin işlerini zorlaştıracağı bir gerçekliktir. '

Hükümet bireysel ihtiyaçları karşılamaktan ziyade sanki Kürt ulusal kimliğini inşa etmeye çalışır gibi bir tavır içerisinde görülmektedir. Bu politika ise PKK yı marjinalleştirmekten ziyade ona daha siyasi bir yapı ve terör örgütünden çok bir siyasi parti görünümü kazandırmaktadır. Buda terör örgütü için daha kolay ulaşabileceği insan kaynağı demektir.

'Bask Bölgesi'ndeki kazanımlar ETA'yı bağımsızlık talebinden vazgeçirmeye yetmemiştir. Tabii ki bu durumda ayrılıkçı harekete verilen toplumsal destek yeni taleplerin düzeyinin belirlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Eğer toplumsal destek yüksek ise, örgüt, merkezi hükümetten taleplerini de o oranda artırabilecektir.'

ETA aldığı onca tavize rağmen terörden ve bağımsızlık talebinden vazgeçmemiştir. PKK da vazgeçmeyecektir. Apo'nun biz ayrı bir devlet istemiyoruz söylemi yalancılıktır. Biz ayrı devlet istemiyoruz ama ayrı bir meclis olsun, ayrı silahlı kuvvetlerimiz olsun, kendi vergimizi toplayalım demesi ne olabilir acaba ?

Emin Gürses gerçek bir cumhuriyet aydınıdır. Aydın olmak ateşten gömlek giymek gibi bir şeydir. Gazete patronunun çıkarlarına, ya da fonlarla gelen sıcak dolarlara, tvlerde kapılan köşelerin sıcaklığına kapılmadan gerekirse ne olduğunu bile kimsenin söyleyemediği suçlardan dolayı aylarca, yıllarca hapse girmeyi, toplumda itibarsızlaştırılmayı, aileni, sevdiklerini kaybetmeyi gerektirir kimi zaman aydın olmak. Yani aydın olmanın bedeli ağırdır.

Kürt açılımıyla ilgili olarak Beşir Atalay'ın Silivriye gidip Emin Gürsesle konuşması çok faydalı olacaktır. Emin Gürses aydın sorumluluğunu yerine getirmiş ve karşılığı olan bedeli ödemiş ve ödemektedir. Ama gözleri olup görmeyenler, kulakları olup duymayanlar Emin Gürses'i görüp söylediklerini duyabilirler mi?