Ayrılıklar üzerine

Ayrılıklar zordur, acımasızdır, gözünüzün yaşına bakmaz. Vedalar sevimsizdir, içinden parçalar koparır insanın. Heleki en sevdiğinizden ayrılmak durumunda kalırsanız bu sakil kelimelerle anlatımın güdük kalacağı bir durumdur. Ayrılıklar sonradan koyar insana, insanı titretir, içini ürpertir. İnsanın beşeri vasıflarının tavan yaptığı andır, ayrılık anı. Her zaman kuşkuyla, üzüntüyle bakmışımdır vedalara. Korkmuşumdur hep, bir gün başıma gelecek diye. Ayrılıklar sevginin daha da artması, büyümesi, kabuğuna sığmaması demektir. Lirik duyguların en içten dışavurumudur.

Ağlamanın faydası olmayacaktır, giden geri gelmeyecektir. İki tarafta kırgınlıkları ile, sevaplarıyla, günahlarıyla, film şeritleri halinde görerek fani hayatını, iliklerine kadar işlemiş pişmanlık duygularıyla, söyleyemedikleriyle, yaşanmaması gerekenleriyle, hüzünleriyle gideceklerdir sonsuz bir meçhule. Eller bir daha asla kavuşmayacaktır, yürekler yağmur yüklenecek, dolup dolup boşalacaktır. Sevginin, sevdiklerinin kıymetini iyi bilmek gerekir, hatırlamak gerekir hep iyilikle. Yad etmek gerekir saygının en yücesiyle.

Allah sevdiklerimizden ayırmasın dostlar, Allah bu duyguyu çok erken yaşatmasın. Yaşayanlardan örnek alın, sevdiklerinize dört elle sarılın. Benliklerinizi bütünleştirin onlarla, acıyı ve sevgiyi tümleştirin. Oyunların en trajiği bu, en şakası bol olanı, en acımasız olanı, salondaki koltukların en boş olanı en zor gününüzde. Duyguların en zor anlatılanı, en çaresiz derdi, en karmaşığı, en lirik olanı kuşkusuz. Alkışların en anlamlısını duyacaksınız o gün, kimbilir ne zaman, nasıl ve nerede, kimlerle?