Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '10

 
Kategori
Kent Tarihi
 

Aziz Kocaoğlu'na: İzmir'i Simirtarih kurtarır!

Aziz Kocaoğlu'na: İzmir'i Simirtarih kurtarır!
 

Tarihte Karşıyaka Yalısı...


İstanbul'daki Miniaturk'ü duymayanınız yoktur. 2 saatlik bir Türkiye özeti geçmektedir size. Harika bir fikir, harika bir buluştur. Zaten, İstanbul'u bu kadar gözde yapan tarihinden kopmayışıdır, her geçen gün dört kolla tarihine daha fazla sarılışıdır. İzmir'in en önemli problemi aslında tarihi ile barışık olmaması, tarihinden izleri büyük oranda silmiş olmasıdır. O nedenle Miniaturk tarzı bir projeyi İzmir'imiz için önermek istiyorum bugün. 

1. Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında yaşananlar, işgal orduları, azınlık vakıfları bir travmaya neden oldu, tarihi bir çırpıda silmemizi sağladı belki, doğrudur. Ama köprünün altından çook sular aktı. Şimdi o tarihi canlandırmak, çocuklarımıza, gençlerimize, ebeveynlerimize yaşatmak temel hedefimiz olmalı. Kentler, tarihleriyle var olurlar çünkü. Turistleri tarihe, kültüre çekebilirsiniz. Tarihi dokunun olmadığı şehre yabancı adam niye gelsin? Yemekse her yerde, sahilse her yerde, manzaraysa her yerde, yeşilse her yerde var. Tarihtir, kültürdür bir kente kimliğini veren. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Bey, özellikle 2009'dan sonra kentin tarihi dokusunu yeniden açığa çıkarmak için bir dizi çalışma başlattı. Takdir ediyoruz ancak yetmeyeceğini düşünüyoruz. Eski İtfaiyenin yerini alan Kent Kütüphanesi, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın çabaları, Smyrna konseptinin oturtulmaya çalışılması, Havagazı Fabrikasından Kemeraltı, İkiçeşmelik ve Agora kamulaştırma ve iyileştirme çalışmalarına kadar yapılan her çalışmayı olumlu görüyorum ve bir adım daha ileri gidelim diyorum: 

Miniaturk tarzı bir kampüs öneriyorum İzmir için. Adı, varsayalım, Simirtarih olsun. Fuar Kültürpark alanı bunun için biçilmiş bir kaftandır. Ne mi olacak Simirtarih'te? Listeyelim mi biraz? 

* İzmir'de 1800'lü yıllarda çıkmaya başlayan ilk Rumca gazete Filos Non Teon, ilk Ermenice gazete İçtemeran ve en çok satan Journel de Smyrne gazetelerinden örneklerin sergilendiği bir matbaa. Bu matbaa, İzmir'de kurulu ilk Yahudi, Ermeni ve Türk matbaalarından birisi olarak tasarlanan bir yapı olabilir. 

* Alsancak'ın en moda yerlerini küçük dükkanlarla yeniden canlandıralım, ne dersiniz? Cumhuriyet döneminin ilk pastanelerinden Ülkü Pastanesi, Levantenlerin Madam Consola'nın Pastanesi, Vasil'in Pasta Fırını gibi mekanları mesela. 

* Simgelerimizden boyoz, Sefarad Yahudilerinin İzmir'e kazandırdığı muazzam bir yiyecek. Ve örneğin bir İstanbullu için boyoz hayatı boyunca tatmadığı ve İzmir'e ilk geldiğinde ilk denemek istediği şeylerin başında gelir. O halde boyoza ve tarihine biraz daha ağırlık vermeliyiz, özel boyoz fırınları İzmir'in en ünlü fırınlarından alınacak destekle bu alanda yer almalılar. 

* İzmir'in Fransız ve Avusturya postaneleri de unutulmamalı. Pulları, zarfları, telgrafları ile gözde mekanlar olacaklarına bahse girerim. 

* Kurulan ilk kağıt fabrikaları, şeker fabrikaları, tiyatrolar, buharlı un işletmeleri, piyango işletmeleri yine kendine özel mimari yapılarla ve renklerle ziyaretçilere hatırlatılmalılar. 

* Levantenlerce kurulmuş, yaptırılmış bir çok okul, yatılı okul, kilise, havra, fabrika günümüzde de yapısını koruyor. Ama ne nedir bilmiyoruz çoğumuz. Örneğin Konak'taki piçhanenin, diş hastanesinin, Arkeoloji müzesinin, Buca ve Bornova'da üniversitelere ve özel işletmelere verilmiş köşklerin kim tarafından ne amaçla kurulduğunu, kullanıldığını bilmiyoruz. Bunları hatırlatacak bir Tarih Tüneli kurulabilir. Bu tünele girenler, 10-15 dakikalık üç boyutlu bir şölenle karşılaşırlar ve tünelden çıktıklarında söyleyecekleri ilk şey, "İyi iki İzmir var" olur. 

* Kendini koruyan tarihi köşkler, binalar tamam. Ama bir de yangın, deprem ve ihmal nedeniyle yok olmuş binalar var. Kordon boyunca uzanan bir çok eski bina: spor kulüpleri, pastaneler, konsolosluklar, ... Öksüz kalmış bir tarihtir bu, hemen yakalamalıyız daha da unutmadan. 

* Bir de ayakta duran tarihimiz var. Asansör, Dario Moreno'muz, Efes, Selçuk gibi... Onlar da yerini almalı bir şekilde müzikleriyle, tarihleriyle, ihtişamlarıyla burada. 

Bu konunun üzerine gitmeye devam edeceğiz. Hatırlatmakta fayda var. Detaylı bilgi için Şenocak Yayınlarından çıkan "Levantın Yıldızı İzmir" kitabı başta olmak üzere bir çok eser, İzmir tarihine ilgi gösterenler için birebir. İnternette de özet bilgiye rastlamak mümkün. Söz uçar, yazı kalır, bu nedenle bu kaynakları önemsiyorum. Ama tarih yazıları da tozlu raflarına alır bir gün. O halde İzmir'i yönetenler bir an önce tarihle buluşmamızı hızlandıracak eylemlere imza atmalıdır. 

Simirtarih'e var mısınız? Ne dersiniz? 

 
Toplam blog
: 78
: 1198
Kayıt tarihi
: 12.10.10
 
 

Alice'in harikalar diyarındaki cennet bahçesinden sesleniyorum sizlere. Burada önyargı, olur olma..