- Kategori
- Futbol
Aziz Yıldırım'sız, Fenerbahçe'siz lig daha temiz olur muydu...?

Fenerbahçe, şampiyonluğu son maçta inanılmaz bir mucize gerçekleşmesiyle kaybetti.
Son 7 maçlık galibiyet serisi aslında Fenerbahçeliler tarafından da beklenmiyodu. Galatasaray maçının kazanılması ile en azından ikinci olup şampiyonlar ligine katılma şansı ufukta görünmüştü. Beşiktaş galibiyeti ile de, GS ve BJK'nın altta kalması nedeniyle ikincilik şansı garantilenmişti.
Galatasaray maçından itibaren her hafta Fenerbahçe'nin yendiği rakip takım kalecilerine suçlamalar başladı. Franco, Bobo, Murat Şahin, Serkan Kırıntılı, medyada büyük isimler tarafından hiçbir kanıt olmadan sadece pozisyonlar kendilerince değerlendirilerek acımasızca suçlandılar...
Fenerbahçe'nin her maçından önce rakip takım başkanları, yöneticileri, teknik direktörleri, kaptanları, futbolcuları konuştular, hepside ''Fenerbahçe'yi yeneceğiz, puan alacağız.'' dediler. Bu yetmiyormuş gibi GS, BJK başkan ve yöneticileri şampiyonluk şansları kalmadığı için sırayla konuştular, onlarda ''Bursa'nın şampiyon olmasını istiyoruz...'' dediler.
Hatta, Adnan Polat ''Bu lig tertemizdir diyemem...'' dedi.
Ve Galatasaray-Bursa maçı berabere bitip, Fenerbahçe 1 puan öne geçerek lider olarak büyük avantaj yakalayınca, TV'lerde futbol program saatilerinin neredeyse tamamı, Fenerbahçe ile ilgili bu tür söylentiler, duyumlar, yorumlara ayrılır hale geldi, bu konuşmalar da ''şaibeli lig'' söylemlerinin dozajı daha da arttı.
Ve çok suçlamalı, öfkeli ve sert iddiaların ortaya atıldığı 3-0 lık Ankaragücü maçından sonra son haftaya girildi. Gündemde hep Fenerbahçe-Trabzon maçı vardı, çünkü Bursa Beşiktaş'tan 3 puanı çoktan oynamadan almıştı bile...! Kupayı alan Trabzon'un yatacağı bile iddia edildi, kimse Beşiktaş ile ilgilenmedi bile...
Oysa o Beşiktaş, Bursa maçına 10 eksikle ve ancak birkaçı genç futbolcu olmak üzere toplam 16 futbolcu ile gitmişti. Bir önceki hafta maçta oynayanlar kadroda yoktu, tedavi altına alınmışlardı, sakatlığı bitmiş olması gerekenlerin tedavisi ise devam etmekteydi...!!! Bu konu hiç araştırılmadı, sorgulanmadı bile medyada nedense...?
O Beşiktaş'ın, benim de saygı duyduğum düzgün ve kaliteli hocası Mustafa Denizli bile maç oynanmadan hemen önce ''Ben Bursa'nın şampiyon olmasını isterim...'' demişti. Kaptanı Üzülmez de Bursa'yı istediğini söylemişti. Zaten, başkan ve yöneticileri de defalarca Bursa'nın şampiyon olmasını istediklerini belirtmişti. Evet, Adnan Polat ve bir çok diğer takım, kişi de bu isteklerini belirtmişti ama onların Bursa ile maçları yoktu ve bu isteklerini rahatlıkla söyleyebilirlerdi...
Nitekim, Bursa-BJK maçı oynandı, biri kendi kalesine 2 tuhaf golle Bursa 2-1 yendi. Beşiktaşlı futbolcular 87.dk da karambolden attıkları gole bile sevinmediler... Bursa zaten motivasyonu düşmüş eksik bir Beşiktaş'ı yenebilirdi. Zaten, Fenerbahçe'nin şampiyon olmak için Beşiktaş'ın veya başkasının yardımına da asla ihtiyacı yoktu.
Fenerbahçe, özellikle Daum'un adeta kitlenmesi ve büyük bir şansızlıkla, bir sürü net pozisyon bulmasına rağmen ikinci golü bulamadı ve Bursa şampiyon oldu...
Fenerbahçe şampiyon olsaydı, haftalardır ligin şaibeli ve temiz olmadığına dair hazırlanan söylemler, iddialar, suçlamalar, birden anında bıçak gibi kesildi....
Her taraftan, her kesimden ''lig temizdir, şaibesizdir'' söylemleri, demeçleri gelmeye başladı...
Her hafta, Fenerbahçe'yi kirli işler çevirmekle, çirkin imaları suçlayanlar, Beşiktaş takımının yediği basit ve tuhaf gollerden, takımın neden birdenbire 10 kişi eksik olduğundan, neden ve nasıl maç oynanmadan başkan, teknik direktör ve kaptanı tarafından ''Bursa'nın şampiyon olsun'' demelerinin doğru olmadığından hiç bahsetmiyorlar ...?
Neden dürüstlük adına, futbolun etik değerleri adına en azından Beşiktaş'ın bu yaptıkları için etik değil bile diyemiyorlar...?
Bu nasıl çifte standarttır, bu nasıl dürüstlüktür...?
Herkes gördü, herkes biliyor ki en az Bursaspor kadar Fenerbahçe'de şampiyon olmayı haketmişti....
Fenerbahçe muhteşem oynadı, elinden geleni herşeyi saha da mükemmel yaptı ancak biraz becerisizlik, şansızlık ve daha çok da Daum'un basiretsizliği, yetersizliği nedeniyle şampiyonluğu kaçırdı...
Fenerbahçe'liler çok üzüldü tabii ki ama çok gururlular aynı zamanda... Futbolu seven, anlayan rakip takım taraftarları da Fenerbahçe'nin şampiyon olmamasına sevinseler bile, Trabzon maçında çok iyi futbol oynadığını ve şansız olduğunu kabul ediyorlardır...
Bu lig, önceki yıllarda da olduğu kadar, ne eksik ne fazla, bu yıl da aynı şekilde geçmiştir.
Bu lig, Fenerbahçe şampiyon olsaydı ''şaibeli'', Bursa olunca ''şaibesiz'' değildir...
Her türlü olumsuzluğun tek nedeni Fenerbahçe değildir, Aziz Yıldırım da değildir... Eğer bir payları varsa, bu pay ligde ki her diğer takımın ki kadar, her başkan ve yöneticinin ki kadardır, ne eksik ne fazla...
Ligi geren, sevimsiz hale getiren, ezeli rekabet içinde olan büyük takımlar değildir, Fenerbahçe değildir...Medya da bu gerginlikten beslenenlerdir, çıkar sağlayanlardır...
Kimse Fenerbahçe'yi sevmeyebilir, her zaman başarısız olmasını isteyebilir, rakibini destekleyebilir ama bütün bunlar ancak saha dışına taşmadan, dürüst olarak, etik değerler korunarak da yapılabilir...
Ligimizin kalitesi artması isteniyorsa, etik değerlerin korunması gerçekten isteniyorsa, medya içindeki bu çifte standartlı, çıkarcı, ikiyüzlülerden kurtulmalıdır, temizlenmelidir...
Ancak, o zaman sportif rekabet öne çıkabilir ve her takım taraftarı, takımları başarılı olsa da olmasa da İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya da olduğu gibi futboldan keyif alırlar....
Şevket Onat