Azmış nefis!!!

Azmış nefisler!

“Yaprak Dökümü” dizisi artık dizi olmaktan aştı, ders verir hale geldi.

Baba’nın gazete sütunlarında kızının resmini görünce düşyüğü durum yürekleri dağladı.

Dizi’yi anlatmayacağım.Yok hayır. Azmış nefisler, bugünkü anlatacağım.

Dizi’deki babayı izlerken;

Yıllardır kiracımızdı genç kız. Çok fakirler ve de eğitimsizlerdi. Evlatlarını yetiştirmeyi sadece doyurmak, büyütmek olarak gören ailenin maalesefki geldiği nokta çok feci. Kızlarını ortaokul bitene kadar takibe alan ben; Lise’ye başlayan kızın kontrolünü daha alamadım! Özenti ve doyumsuzluk zavallı körpe bedeni erkeklerle arkadaşlığa, sokaklarda gezmeye itmişti.

Neyse gelinen nokta şu! Kızımız geçende bir erkek çocuk doğurdu! Nikahsız…

Baba adayı olarak gösterdiği .., bunu kabul etmiyor.

Kızı ve yavrusunu geçtik. Dedim ya dizideki baba’yı izlerken ben aslında o aileyi izliyordum zihnimden.

Sabah milliyet‘te bir haber vardı. Tüysüz erkek çocuklarının para karşılığı beraber olduğu yazıyordu.

Haberin ayrıntısına girmeyeceğim.Okumayanlar için: http://www.milliyet.com.tr/2008/01/18/son/sontur01.asp

Bütün bunlar ne demek?

Azmış nefis demek.

Kadını, erkeği, genci, çoluk-çocuğun düştüğü azgın nefsin tuzağı demek.

Artık tek taraflı üzülemiyorum. Çift taraflı üzülüyorum.

Ne azgın nefsimiz varmış. Para=Şeytan demek değil midir?

Daha dün hafızalarımda kayıtlı, “bebeğe tecavüz”

Azgın nefsin tuzağına düşenler artık cinsiyet ayrımında değil!

Erkek azmış nefisler, kalantor nefislerin avı sadece kadınlarla sınırlı kalmıyor demek ki.

Genç çocuklar.

Hepsi de parasız, ailesiz, ihtiyaç sahibi, hepsinden önemlisi korumasız.

Tamam; diyeceksiniz ki, geçmişte Osmanlı Paşa’ları “iç oğlan” çok aldı.

Fakat, bu kadar düzlüğe inmemişti, “AZMIŞ NEFİS”

Kime üzülelim!

Kime yakınalım!

Düzen kurmuş tezgahını ha bire dokuyor!