Baba sen benden hiç gitmedin

Ellerinde iki poşet var. Poşetlerin içinde var oğlu var var. Gidiyorsun. Pardon! Gidiyorsunuz. Yanında annen var. Annenin ruhunda Ordu kokusu, baban kokusu, dağ deniz kokusu...

Ne kadar gideceğiz oğul?

Bir otobüs boyu, boyunca gideceğiz anne, bir vapur, bir tren...

Vapur oğul, vapura binince anlıyorum ben İstanbul'a geldiğimi. Ha bu arada, baban da aramadı. Oysa bilirsin, eskiden sık sık arardı; nerelerdesin, ne yapıyorsun? diye sorardı.

Otobüste, yol, yolculuk boyunca annen konuştu, sen dinledin. Şoför basıyordu gaza. Otobüs, mübarek uçuyordu. Sen memnundun bu gidişten. Annen, annen anlatıyordu, sen dinliyordun babanı.

Aşk'la mı buluşacağız oğul?

Buluşacağın anne, Süreyya'da.

Süreyya'ya daha vapur var, dedin annene, daha tren, daha babam, anı var, dedin, acı, gözyaşı...

O on beş dakikalık vapur yolculuğu boyunca annen denizi seyretti, denizde babanı ve sen de annenin gözlerinde, o derin mavilikte gülümseyen babanı sevdin, gözlerin mutluluktan dolu dolu.

Trende, yüzü camda sustu annen, hiç konuşmadı.

Sen trende uzun uzun, yüzü camda anneni seyrettin. Annenin yüzünde uzun uzun, o babasız yorgunlukta, acıda, babanda kaldın. Uffff!...nasıl köy koktu, nasıl mısır ekmeği, dağ, yeşil, fındık!...

Süreyya'da durdu tren. Annenin eli elinde indin trenden Süreyya'da, indiniz, baban...

Aşk kucakladı sizi, Üzüm, eylülün kızı, saçları ne kadar uzundu, yoldu, babana giden...Yürüdünüz, Aşk'ın eli elinde, annenin eli Üzüm'de, solda deniz, solda baban; bir zaman konuşmadan o derin sessizlikte yürüdünüz.

Baba, sen benden hiç gitmedin.

1. Not:

Baban zayıftı, incecikti, dal gibi, sen biraz sola kayıyordun, annen sağa ve oturuyordu baban aranıza ince uzun bir dal gibi ve ikiniz birden sarılıyordunuz o dala; ölümmüş, hah hah haaaa!...

2. Not:

Vapurda baba,
özellikle denizde,
ellerimiz cep telefonlarımızda,
gözlerimiz,
bekliyorduk baba,
aramanı....

Aramadın, arayamazdın,
biliyorduk.

Olsun baba,
canın sağ olsun!

3. Not:

O cd.nin içindeydi babam, o bilgisayarın, o yazda, köyde, bağda bahçedeydi babam, mutlulukta, o zamandaydı ve şimdi bu zamanda biz karşısındaydık babamın, gözleri yaşlı seyirciler!

Ş.Y.