Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '20

 
Kategori
Aile
 

BABAMSIZ İLK BAYRAM..

            BABAMSIZ İLK BAYRAM

 

Bazen insan ne yazacağını bilemez. Bir kalem üç beş sayfa defter kağıdı alırsın düşünürsün. Nerden başlasam ne yazsam diye. Elinde kalemi 360 derece çevirir durursun. Kendi kendine empati kurarsın şöylemi yazsam daha iyi olur, böylemi yazsam daha etkili olur diye. Beyni zorlarsın cümle kurması için, ama olmuyor beyin sinyal veriyor mantığını değil kalbi zorla diye. Gecenin de rehavetiyle duygu selam çakar ben geldim diye. Ve kalem yazmaya can atar. Aklıma gelen ilk şey BABAMIN ZAMANSIZ GİDİŞİ BAYRAMIN SESSİZCE GELİŞİ oldu.

   15 Ocak 2020 akşam saatlerinde gelen bir telefonla ne yapacağımı bilmez durumda ağlayarak evin içinde dolanıp duruyorum. Annem arıyor baban hasta ambulans çağırdık hastaneye gidiyoruz diyor. Onlar orda panik ben burada panik uzaktan ne yapabilirim diye düşünüp duruyorum.10 dakika geçti annem aradı hastanedeyiz babanı acile yatırdık sabaha kadar gözlem altında kalacak dedi. Gecenin bir vakti olmuş Ankara'dan Rize'ye ne otobüs ne uçak var. Sabahın erken saatine uçaktan yer ayırttım. Bir an önce gideyim durum nedir ne değildir öğreneyim. Ama gidişat iyi değildi annemin sesinden anlaşılıyordu. Ve sonunda sabah oldu, apar topar yola çıktım, durumlar daha da kötüleşmiş annem ağlamaktan konuşamıyordu ters giden bir şeyler vardı. Yol bitmek bilmedi. Uçak Trabzon havaalanına iniş yaptığında telefonumu açtım bir sürü çağrı vardı. Kardeşimi aradım durumlar nasıl dedim. Kardeşim kesik kesik konuşuyordu kelimeler boğazına düğümleniyordu sanki. Abimi aradım tek duyduğum kaybettik olduğuydu. Neyi kaybetmiştik? Allahım lütfen düşündüğüm şey olmasın diye dua ediyordum. Abim anlamadığımı anlayınca tekrar ettik “kardeşim babamı kaybettik” Kulaklarım duymuyor, ağzımdan tek kelime çıkmıyordu. Tek bildiğim hıçkırarak ağladığım ve insanların beni izlediğiydi. Hala idrak edemiyordum, bir an önce babama kavuşmak, abimin söylediğinin yalan olmasını diliyordum.

      Tarih 16 Ocak 2020 olmuştu bile eve nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Dışarda anlamak istemediğim bir kalabalık evden gelen ağıt sesleri. Ayaklarım titriyordu geri geri gitmek, zamanı geri almak bunların hiç yaşanmamasını diliyordum. Kaçacak yerim yoktu duyduklarımla yüzleşmek, gerçekleri görmek istiyordum. Ta ki omuzlara alınmış yeşil bir örtüye sarılmış tabutun kapının önüne gelene kadar. İşte o zaman anladım babamı kaybettiğimi, zamanın durduğunu. Sözün bittiği yerdeyim, kelimelerin kifayetsiz, gözyaşların sel olduğu anlar. Evimizin direği, sığınacak limanımız , gövdesine yaslandığımız çınarımızı kaybetmiştik.

       16 Ocak 2020 beynimde hiç unutulmayacaklar arasında çoktan yerini almıştı. Dil susmuştur, gönül isyan eder. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Zoraki bir ayrılık , zamansız bir gidişti. . Hiç ayrılmak istemezsin sevdiklerinden, seveceklerinden. Önüne geçemezsin, dur gitme diyemezsin bu istemsiz ve gönülsüz vedalara…16 OCAK 2020 de benim için dur gitme diyemediğim vedanın tarihidir.

   Canım BABAM... Sen gideli tam 4 ay olmuş. Tarif edemem, anlatamam bu zamansız gidişini. Kimse bilmez yüreğimde bıraktığın kor ateşi, tam bir yangın yeri gibi sanki. Hiç kimseye göstermem sessiz hıçkırıklarımı. Karanlıklar çöktüğünde yüreğimin üstüne koca bir taş oturur sanki. Nefes alamam boğulur gibi olurum... Kara geceler duyar sadece sessiz çığlıklarımı ve hıçkırıklarımı. Ve sadece sen kokan yastıklar saklar gözyaşlarımı.

   Sensiz ilk bayram geliyor BABAM. Alışamadım hala yokluğuna. Biliyorum artık dudaklarım değmeyecek o pamuk ellerine. Sabun kokulu yanaklarından mahrum kalacağım öpmek için. Tarifi yok bu özlemin, belki de ifade edecek kelime yoktur lügatte.

       Mekanın cennet ruhun şad olsun BABAMM...

 
Toplam blog
: 5
: 430
Kayıt tarihi
: 09.05.20
 
 

 ORDU doğumluyum.AÖF Laborant ve Veteriner Sağlığı Önlians ve AÖF SOSYOLOJİ lisans mezunuyum.24 y..