Bahar gelmiş

Her yer çiçek açmış. Mis kokularını, salı vermiş limon çiçekleri. Papatyalar bahara merhaba şarkısını söylerken, kelebekler, baharı müjdelemek için kanat çırpmakta.

                             Ovalar tarlalar yeşermiş. Renk cümbüşüyle dans ediyor doğa. Yapraklar çiçeklerini koruma talaşında. Ağaçlar, meyve verme hazırlığında. Karıncalar, ısınan havayla birlikte yuvalarından çıkıp doğanın uyanışına ayak uydurmakta.

                             SİZEDE BAHAR GELDİ Mİ?

                          Baharın gelmesiyle birlikte, bahar sendrom ununda, diğer sebebi, hormon al değişimlermiş. Bahar aylarında, gece- gündüz süresi değişiminin, hormonları etkilediğini, uyku sırasında salgılanan ve hücreleri yenileyici bağışıklık sistemini düzenleyici, hormon olarak bilinen melatonin, günlerin uzamasıyla daha az salgılandığını söylüyor uzmanlar.  Mutluluk hormonunu, aktif hale getiren serotonin, kış boyunca vücudumuzda azalması, erkeklik hormonu testosteron, kadınlık hormonu östrojenin artması, bahar aylarında yaşanan bahar yorgunluklarının yanı sıra, duygularımızda olumsuz değişimler gösteriyor.

                            Ben her bahar aşık olurum diyen şairimiz, duygularını ne güzel anlatmış. Baharla birlikte, bir melankoli yaşayan insanlar, bunun farkında olmadan,  mutsuz iç huzursuzlukları yaşarlar. Huzursuzluğunun, nedenini sorarsanız eğer, cevabın olmadığını görürsünüz. Yenilenen doğayla birlikte, yenilenmeye hazırlanan bedenlerimiz, bir karmaşayla karşı karşıya kalırlar.

                            En çok, sinir bozukluklarının bu devreye rastlaması, bize duygularımızdaki değişimi daha iyi anlatır. Duygu ve beden değişimine ayak uyduramayan, bünyelerde bu vücudun bir tepkisi olarak karşımıza çıkar. Ne yapmalı, bu devreyi nasıl en sağlıklı biçimde atlatmalıyız?

                          Uzmanlara göre yapılacak yürüyüşler ve spor bu dönemi daha rahat geçirebileceğimizi bildiriyor. Akşamları alınacak ılık bir duşun, kaliteli bir uyku olanağını bize vereceğini söyleyen uzmanlar, çok ağır yemeklerden de kaçınmamız gerektiğini bildiriyorlar.

                            Bahar aylarında, yorgunluğumuzun üstüne gitmeli düşünmeye fazla vakit harcamadan yaşamaya çalışmalıyız. Kıştan yarım kalan işlerimizi, yapmaya çalışıp fırsat bulamadığımız şeyleri bu dönemde tamamlamak baharın olumsuz etkilerini azaltacaktır. Ruhumuzu sakinleştirecek her ne varsa(müzik dinlemek, kitap okumak, küçük bir tatil) kendi adımıza yapacağımız her şey bizi bu olumsuzluklardan koruyacaktır.

                            Baharı, bahar tadında yaşamak ve pozitif bir yaşam için sevgininde bu konuda olumlu etki yapacağını düşünüyorum. Gelin sevgiyi verme zamanı olarak baharı seçelim. En yakınlarımızdan başlayalım. Onları ne kadar sevdiğinizi her fırsatta söyleyelim. Henüz söylemeye fırsat varken elimizde acele edelim. Her şeyi söyleyen şu dilimiz, neden sevgiyi söylemekte bu kadar cimri acaba? Gelin dilimizi cömertliğe alıştıralım. Mutlu olmanın bir yoluda mutlu etmekten geçer. Mutlu edelim mutlu olalım. Bırakın duygularınızı. Salı verin gitsin. Bahar tadında, bahara karışsın.

                            Ben baharla birlikte, üçüncü kitabı çıkarmanın hazzını yaşıyorum. Aşk güzel evlilik zıkkım adlı romanım, biraz gecikmeli olsa da okuyucularıyla buluşmaya hazır. Beni yazılarımda, yalnız bırakmayan sizler, okurken kendinizden çok şey bulacağınız bir kitap. Şimdiden iyi okumalar.

Melankoli ile dolu bahar aylarını, sevgiyle bütünleştirebilirsek eğer baharı bahar tadında yaşamak hepimize iyi gelecektir.