Baransu'nun bavulu

Bazı balyoz davası sanıklarının avukat Celal Ülgen; 'delil çetesi var' demiş. Benim de baştan beri şüphe ve tereddütlerimin olduğu bir dava bu balyoz davası. Mahkeme sanıklara göre değişiklik gösterse de onlarca yıl mahkumiyet cezası verdi. Yassıada mahkemesinin kararları hala tartışma konusu ediliyor. Hafızamda kaldığı kadarıyla ne derece doğru onu da bilemiyorum, mahkeme başkanı;'sizi buraya tıkan güç öyle istiyor' demiç. Hukuk adına yüz kızartıcı bir durum değil mi?

Şu Baransu'ya bırakılan bavul olayı, insanın akıl sınırlarını zorluyor. Baransu neden seçildi, olayın içinde var mıydı tam belli değil. Bavul kilitli miydi, açık mıydı, Baransu içindekileri inceledi mi? Böyle bir bavul veya herhangi bir paket savcıya getirildiğinde adliyede ne gibi bir işlem yapılması gerekirdi ve ne yapıldı?

Şimdi bu bavulun içindeki evrak ve belgelerin bir kısmının sahte ve üretilmiş bir delil olduğu anlaşıldı ama dava sonucunu pek etkilemedi.

Peki bu bavulu kim veya kimler getirdi. Bavulun içindeki belgeleri kim nasıl temin etti, kaç kişiydiler, bağlantıları biliniyor mu? Hızlı tren gibi ilerleyen demokrasimizde bu durum evrensel hukuk kurallarına uyuyor mu? Bu iğrenç organizasyonun içinde ilgili savcı ve hakimlerin rolü nedir?

Evet, sayın Celal Ülgen'in delil çetesi tespitini ciddiye alıyorum. Dava aşamasında bu yönde neden bir soruşturma açılmadı? Sorular sorular bugün yanıtı alınamayan sorular gün gelir sorulur elbet. Otuz yıl önceki darbenin hesabı bugün sorulabiliyorsa bu davanın hesabı bir gün niye sorulmasın.

Bu ülkede her devirde var olan karanlık odaklar ne zaman etkisiz hale getirilecek?

Tam bağımsız, bağlantısız, demokratik ve çağdaş hukuk devletine kavuşmamız dileğiyle.