- Kategori
- Güncel
Barikatlar yıkıldı ve Cumhur Atası ile Anıtkabir'de buluştu, Cumhuriyet'ini kutladı..

Mozolenin önündeki o geniş alan doldu doldu boşaldı.
AKP için kara, Cumhuriyet için bembeyaz bir gün.
Günlerdir ellerinden geleni ardlarına koymadılar. Yasakladılar, yürütmeyiz dediler, sonra yasağı kaldırdılar, kaldırımdan yürümelerine izin verilebilir dediler hep yuvarlak konuştular. Sonra provakasyon olabilir dediler, Valiliğin bazı istihbaratları var o yüzden bu yürüyüşü engellemesi normaldir dediler.
(Sebahattin Önkibar’ın çok doğru teşhisi ile) MHP’nin başına AKP tarafından atanmış bir Müdür olan Devlet Bahçeli bile halkın Cumhuriyetini kutlamasını eleştirirken “alternatif kutlamalar bölücülüktür” demek gafletini gösterdi.
Tüm AKP medyası, MHP Müdürü, AKP yönetimini söylemeye gerek yok, tamamı hep aynı at gözlüğünü takmışcasına ve bir ağızdan ya bu Cumhur-Cumhuriyet buluşmasını görmemezlikten geldi ya da “dikkate almadı.”
Aslında içlerindeki korkuyu belli etmek istemiyorlardı. Kendi akıllarınca halkı korkutacaklar ve Cumhur’un en doğal hakkı olan Cumhuriyet’ini kutlamasını ve Ata’sı ile buluşmasını akıl almaz yalanlar ile engelleyeceklerdi. Daha önce uyanamamışlar ve yapılan görkemli Cumhuriyet Mitinglerini engelleme çabalarına girişememişlerdi, ama sonra bu muazzam mitingleri düzenleyenleri bir bir Silivri Zindanlarına koydular.
Şimdi bu Cumhuriyet Yürüyüşü’nün önceki Cumhuriyet Mitinglerinden daha coşkulu ve halkın sahip çıkacağı düzenleme olacağını bildiklerinden (ve her halde cezaevlerinde de yer kalmadığından) korkunun da dağları aşması ile her türlü engelleme yollarına daha baştan gittiler.
Korktukları gibi de oldu, halkımız sabahın saat 10.00’unda Ulus Meydanını doldurdu, AKP’nin başına kabus çökmüş ve halk Cumhuriyetine sahip çıkmıştı.
Ne yapacaklardı?.
Birkaç tane Toma bir kaç panzer bir kaç gaz bombası ve tazyikli su ile bu halkı püskürteceklerini sandılar ve ellerinden geleni ardlarına koymadılar. Barikatlar düzenlediler, polis etten duvar ördü, hatta daha önce bu büyük buluşmayı “önemsemeyen” türkücü İçişleri Bakanı’nın bu büyük buluşmayı helikopterle havadan denetlediğini öğreniyoruz yazıyı yazarken haberlerden..
Ve her şeye, her türlü faşizan baskıya rağmen geri adım atan halk değil kendileri oldu.
Barikatlar yıkıldı, polisin etten duvarı aşıldı ve halk Ata’sına doğru yürümeye başladı. Bu seferde yürüyüş güzergahına ait olan yollardaki trafiği kesmeyerek kendi akıllarınca halkın yolunu engellemeye çalıştılar, o da başarısız oldu ve bir milyonu aşkın yurttaş Anıtkabir’de Atası ile buluştu.
Abartmasız bir milyonun üstünde yurttaş vardı Anıtkabir’de, hatta ilk alana giren kalabalık saat 15.00 civarında alanı terk ederken gelenleri de sayarsak ucu bucağı olmayan bir kalabalık belki de ve kuvvetle muhtemel çoktan bir milyonu aşmıştır.
Kalabalığın coşkuyla, sloganlarla, marşlarla ve tekrar tekrar hep bir ağızdan söyledikleri İstiklal Marşı ve 10. Yıl Marşlarıyla inlettikleri o alanı görmeyenler çok şey kaybetmiş sayılabilirler bence.
İddia ediyorum son on yılda hiç bu günkü kadar rahat uyumamıştır Ulu Önder.
Evet bu Cumhuriyet Yürüyüşü halkın Cumhuriyet’ine sahip çıkacağının ve AKP’nin tepe noktasından aşağıya doğru yuvarlanacağının en bariz ve müjdeli habercisi olmuştur.
Artık 29 Ekim 2012’den öncesi ve sonrası var. Öncesi halkımıza kabus olmuştu sonrası AKP’ye kabus olacaktır eminim. Bu yürüyüşün ayak sesleri inanıyorum ki ta Pensilvanya'dan duyulmuştur.
Aslında polisin gaz bombaları, Toma’lar ve tazyikli su ile kalabalığa müdahalesi iyi de oldu diyebilirim. Bu tür devrimci eylemlere katılmak isteyipte tereddütlü olan geniş halk yığınları; F Tipi gücün öyle korkulacak bir güç olmadığı ve istenildiğinde alaşağı edilebileceklerini, her türlü barikatlarının yıkılacağını görmüş oldu.
Bu durum bundan sonraki AKP karşıtı yürüyüşlerde kendisini hissettirecek ve AKP’nin gidişini hızlandıracak eylemler daha coşkulu ve kalabalık olacaktır.
Atatürkçü Düşünce Derneği başta olmak üzere bu yürüyüşe destek veren tüm sivil toplum örgütlerini ve tabi ki kahraman Türkiye Gençlik Birliği Gençleri’ni, Cumhuriyetin yeniden kurulması çabalarından dolayı tarih özel bir kahramanlık sayfasında değerlendirecektir.
Sağ olsunlar Türkiye’de hep var olsunlar bu gibi kuruluşlar ve kahramanlar.
Halkımıza da, hak ettiği ve gönlünce kutladığı bu Cumhuriyet helal olsun.
Saygılar..
29 Ekim 2012 / ANKARA