Barışık olmak

Sürekli mutlu, daha mutlu ve daha çok mutlu olmak mümkün mü? Elbette hayır. Eğer mümkün olsaydı, sonucunda hüzün, keder, heyecan gibi yaşamın diğer tatlarına yabancılaşan, farklı duyguları kökten yok olan bir insan psikolojisi ortaya çıkardı. Negatif duyguları yaşamayan, mutluğun tadını çıkaramayacaktır. Doğasına yabancılaşmak (durağanlaşmak) pahasına sürekli artan mutluluğu kim talep eder ki, belki sadece mutluluğu hiç tadamamışlar böyle bir hayalini kurabilirler.

İsmini hatırlamadığım bir düşünüre ait olduğunu bildiğim "insan sıkıntılarla dolu bir dünyada her problemini çözdükçe mutluluğu, problemsiz bir dünyada mutsuzluğu yaşar" ifadesi belki abartılarak ifade edilmiş, ama bir gerçek.

Yaşamak; fark edebilmek, düşünebilmek, üretebilmek, haz alabilmektir. Üretebilmek; araştırmak, geliştirmek, problem çözmektir. Tüm bunlar inişli, çıkışlı, gerilimli ve mutlu zamanlardan oluşur.

Sürekli mutlu olabilmek ve hazzı artırmak mümkün değildir. Esas olan barışık olmaktır, her çeşit duygunun tadını taşıyabilme gücüne ulaşmaktır. Damak tadının nötr, tuzlu, tatlı, ekşi, acı, baharat tatlarının kaç çeşit olduğunun bilinmediği gibi, duyguların da kaç çeşit tat verdiği, sanırım henüz belirlenememiştir.

İnsanların hayat boyu, her yıl kutlama eğilimi gösterdikleri doğum anında ve doyumun zirvesi olan orgazmda acı çekercesine çığlık atmak gibi alakasız tepkiler de izah edilememektedir. Doğmak dar bir alandan kurtuluştur, orgazmda mutluluktur ama hiçbir insan ikisini de gülerek, kahkaha ile yaşamıyor.

Mutluluğun genel göstergesi gülmek ise de, insanların iç dünyalarındaki mutluluk duygusunun iki temel kriteri vardır. Birincisi barışık olmak, ikincisi deşarj olabilmek (yani zihinsel ve bedensel doyumları yaşayabilmektir).

Barışık olmak; bireyin tüm kapasitelerini, estetiğini, sosyal yapısını kendine ve başkalarına, yüksek sesle söyleyebilme birikimine ve cesaretine sahip olabilmesidir.

Barışık olmak; yeryüzüne arzuların yaşaması için gelindiği bilincine sahip olup, sadece başkalarının beklentilerine cevap verme savurganlığına kapılmamaktır. Zaten başkalarının beklentilerine karşılık vermenin de sonu yoktur. Birlikteliği ile duygusal, cinsel, sosyal doyumlar üretebileceği partnerini buluncaya kadar arayıştan vazgeçmemesidir.

Mutluluk karışık bir duygudur. Mutluluğun terazisi yok ki tartılabilsin, görüntüsü yok ki tartışılabilsin. Farklı mutlulukları karşılaştır mak mümkün mü ? Bence hayır.

"Mutlu olanlar en yakın meydana toplansın" derseniz, kaç çeşit mutlunun toplanacağını ve duygu tatlarının farklılıklarını kestirebilir misiniz? Mutluluğun resmini belki yapabilir, yaptırabilirsiniz. Ancak sürekli yükselen mutluluğun reçetesini yazamazsınız. Mutlu anlar vardır, tamamı mutlu, çelişmeyen bir ömür örneği varsa da fark edildiğini sanmıyorum. Hayatın özündeki var olma çabası, kendi doğasında inişleri ve çıkışları oluşturmaktadır.

Biri birinden farklı mutluluk duygularına sahip olan narsist, mazoşist, sadistlerin her biri bir diğerini anlasa bile hissedemez hissetmeyi arzulamaz.