Korku hayatımızı koruma adına içimize yerleştirilmiş bulunan tatlı bir duygudur.
Korkuyu abartıp korkulmayacak şeylerden bile korkmaya cebanet, korkaklık, fobi denir. Korku aslında tüm canlılarda tehlikede olduğu endişesi ve hissiyle kendini korumaya alma ve başını dertten kurtarma hamlesidir. Ama bu korku abartıya uğrarsa dünya çekilmez hal alır o insan için. Karanlık korkusu, yükseklik korkusu, açlık korkusu, saldırı korkusu vs.
Çok geniş bir konu olan korkuyu iş hayatı için ele almayı düşündüm. İş hayatında insanı başarısızlığa uğratan korkunun temel 3 şekli vardır.
Başarısızlık Korkusu: Çalışma hayatında başarılı olamamanın en büyük sebebi başarısızlık korkusudur. basit riskleri bile göze alamayan biri kendini geliştirme, gösterme, ilerleme konusunda adım atamaz. Ya başaramazsam korkusu onu yer bitirir bu nedenle de herkesin atılarak patrondan iş kaptığı yerlerde bile o bir kenarda durup zoraki iş verilmesini bekler. Yapmakta olduğu her iş için acaba beğenilecek mi? endişesiyle tam olarak iyi olması yönünde enerji harcayamaz. Yapmakta olduğu işten çok korkularına ve tepkilere odaklanır. İçindeki bu psikolojik baskı zaten başarısız olması için çalışıyor gibidir. Nadiren başarılı olsa ve çok iyi iş çıkarsa bile bunu kendine mal edip iç huzuruyla takdim edemez. Ürker, geciktirir bir başkası yapıp takdir aldığında bende yapmıştım der, ama bir takdirde o alamaz.Başarma Korkusu: Başarıların yük getireceğini, yüksek performans gerektiğini düşünen ve bulunduğu halden memnun olan insanlardır. Bu insanlar da başarmaktan korkarlar, ya benim teklifim kabul edilip iş bana kalırsa, ya tüm işlerin sorumluluğu bana verilir hatta bu insanlara şef olursam endişesi yer bitirir. Yönetici adaylarında öne geçmenin en büyük kriteri kendine güven olduğundan ben yaparım deyip atılan insan bazen yarıda kalsa bile ilerlemeye devam eder. Yarış pistine çıkan ve güçlü rakiplerle karşılaşan sporcularda bu korku fazlasıyla görülür. Asıl ihtiyacı olan başarı sadece mutluluktur, ondan sonrasını düşünme telkinidir.Değişme Korkusu: insanlar sürekli alıştıkları halde devam etmek isterler. Bir semtten bir daireden taşınmayı bile pek çok insan korkuyla karşılar. İşi değiştirme, mesleği değiştirme, dükkânında yeni ürünlere yer verme çok zordur. Kırmızı gömleği giymesi imkânsız olan insanlar vardır. Aslında inovasyonun iyice anlaşıldığı günümüzde bu korkunun yersizliği ortada. Hata hiçbir şey yapmamakla da olur, bir iş başarmaya çalışırken neden olmasın ki telkini bu insanlar için gereklidir.
Korku tedbirdir ama korkulacak bir şey değildir. Kararlılık ve olayın üstüne gitmektir ama kaçmak ve nerede görülürse yol değiştirmek değildir. Cesaret ve Şecaat hep övülmüşken korkaklık tasvip edilmemiştir.
Biz başarıya kilitlenelim, hata çıkarsa açıklaması vardır. Korkuya sarılıp hiçbir şey yapmamak fırsatların akıp gittiğini görmemek ve hayatı heyecansız monoton yaşamaktır.
Muammer MURAT
İnsan Kaynakları Yönetim Danışmanı 5.2.08