Başbakan da "İntihalci" çıktı, iyi mi?

Memlekette “Olmaz bu kadar da yahu …” diyeceğimiz birçok olay yaşadık, gördük ki hepsi de “Bal gibi” olabiliyormuş.

Tamam, “Olmaz” dediğimiz şeyleri “Olduysa da olmadıysa da…” deyip önümüze koyuyorlar da, hani bi de “Bu kadar da olmaz” denecek kadar “Olduysa da…“ durumu var…

Başbakan’ın “Çılgın projesi” de buna benziyor.

Yapımının gerçekleştirmesini bi tarafa bırakıyorum, orası da ayrı bir konu…

Başbakan, projeyi “Çılgın” olarak tanıtıp ortaya koydu ya, meğerse bu proje Osmanlı zamanında 7 kez, en son olarak da rahmetli Bülent ECEVİT zamanında gündeme gelmiş. Hatta Ecevit, bu projeyi mahalli seçim döneminde ortaya getirip videolu görüntülerle de destekleyerek açıklamış, “Finans istemez, yap-işlet-devret modeli ile yapılır, dış kredi bulunur” diyerek de nasıl yapılacağını açıklamış.

Yani!...

Başbakan, rahmetli Bülent ECEVİT’in projesini, sanki kendi projesi imiş gibi gündeme getirmiş…

Yani!...

Başbakan, bir başkasının projesini kendisininmiş gibi gündeme getirmiş olunca “İntihalci” duruma düşmüş oluyor.
Hadi birçok makama getirdiğiniz, isminin önünde akademik unvanı olan kişilerin “İntihalci” olmaları artık alışa geldiğimiz “Olağan vaka”lardan da bir başbakanın da “İntihalci” olabileceğini aklımıza hiç getirmemiştik.

Şöyle söyleyebilirdi mesela…

“Bu çılgın proje Osmanlı döneminde de gündeme geldi, yapamadılar… Rahmetli Bülent Ecevit zamanında da gündeme geldi, yapamadılar. Ama biz yapacağız…”

Bunu anlarım…

Ama “Bizim projemiz” dedi mi, bunun adı “İntihal”dir ve ahlaki olarak ne kadar doğru, en azından düşünmek gerek.
Milletimizin oy verirken iktidara getireceği kişileri düşünerek seçmelerini sağlamak için “Uyarı” olarak bu bilgileri vermek istedim…

XXX

MHP’nin iki genel başkan yardımcısı, aynı zamanda biri Adana 1. Sıra, diğeri Kırşehir 1. Sıra milletvekili adaylarının kaset rezaletini de okudunuz, gördünüz değil mi?

XXX

Fazla lafa gerek yok…

Bu seçim, bir yandan “Kurtuluş mücadelesi”, diğer yandan da TBMM’nin “Arınma” seçimi olmalı…

Oy vermeden önce, oy vereceğiniz yerdeki adayları ince eleyip sık dokuyunuz sevgili seçmenler. Bu davranışınız ile geleceğinizi bizzat kendiniz, kendi ellerinizle belirleyeceksiniz. Sonradan pişmanlık, en azından 4 yıl bir fayda vermeyecektir.

28 NİSAN 2011