Başbakan Erdoğan’a Taksim Dayanışma Platformu’ndan “tersi” talepler...

Türkiye toplum tarihinde önemli bir sayfa açıldı:

Taksim Gezi Parkı Direnişi...

Polisin sert tavrı, Başbakan Erdoğan’ın söylemleriyle genişleyen bu direniş, hiç umulmayan bir düzeye çıktı. Büyük kentlere yayılan "destek direniş"leri, yurtdışından gelen “destek mesajları”, iktidarı zorda bıraktı. Başbakan Vekili Bülent Arınç, “yarım” sayılsa da, “özür” diledi.

"Özür"ün Bülent Arınç'a kalması, Başbakan Erdoğan'ın yurtdışında olması.

Anımsayalım, Başbakan Erdoğan, yurtdışına giderken, tepkilere “Bize oy veren yüzde 50’yi evlerinde zor zaptediyoruz” diye tepki göstermişti. Haberlere göre, “evlerinde zorla zaptedilenler”, Başbakan Erdoğan'ı Esenboğa Havaalanı’nda karşılayacak. Aynı haberlere göre, "toplama", "toplanma" hazırlıkları başlatıldı.

Anımsatalım, Başbakan Erdoğan, perşembe günü dönüyor.

*****

Başbakan Vekili Bülent Arınç, “yarım özür” diledi, dedik.

(Başbakan Erdoğan, bakalım, vekilinin bu tavrını nasıl karşılayacak?)

Bülent Arınç, bugün de Taksim Dayanışma Platformu üyeleriyle görüştü.

(İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Celal Ovat, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz)

Taksim Dayanışma Platformu, görüşmeden sonra kameraların karşısına geçti.

“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kamuoyuna” seslenirken neler mi “talep” ettiler?

Gezi Parkı, park olarak kalmalıdır.

Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmayacağını, projenin iptal edildiğine dair resmi bir açıklama yapılmasını...

Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılmasına ilişkin girişimlerin durdurulmasını...

Demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan, binlerce, insanın yaralanmasına, iki yurttaşımızın ölmesine neden olan sorumlular, başta İstanbul, Ankara, Hatay Valileri ve Emniyet Müdürleri olmak üzere, tüm sorumluların görevden alınmasını...

Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanımının yasaklanmasını...

Direnişe katıldığı için gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmasını...

1 Mayıs Alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesini; ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını...

*****

Taleplere bakalım:

Gezi Parkı ve AKM ilgili "talep"ler, yapılmak istenenlerin tam tersi.

"Gözaltı", "soruşturma"; emniyetin, yargının işi.

Sorumluları görevden alma, Hükümet'in işi; kalanlar da öyle...

Taksim Dayanışma Platformu adına kameralara konuşanlar, başka konularda da görüşlerini açıkladılar.

(Dinlemek için: TIKLA )

Gözler, perşembeye çevrildi.

Başbakan Erdoğan, acaba nasıl bir yol izleyecek, ne diyecek?

Belki de şimdeye kadar söylenenlerin bir değeri kalmayacak.

Ya da Başbakan Erdoğan, beklenmedik bir çıkışla güç toplayacak.

Bekle de gör demişler.