Başbakan Erdoğan'ı birileri sanki kandırıyor

Ortaya yeni bir kavram atıldı:

Butik devlet.

Siyasi literatürde böyle bir kavram yok ama meseleye biraz ticari gözle bakalım. Küçük ama kaliteli malların satıldığı dükkan anlamına geliyor.

Muhalefetin sert eleştirileri bu kavramı doğurdu. Kılıçtaroğlu yurt dışına gönderilen askerlerin "Afganistan' da ne işi var?" deyince bu kavram ortaya çıktı.

Peki, biz ne yapıyorduk orda?

Kabilde güvenlik sağlıyorduk.

Afgan ordusunu eğitiyorduk.

Sağlık hizmetlerine katkıda bulunuyorduk.

Bunlar aslında güzel şeyler. İnsani veya vicdani borcumuz olabilir. Eleştirmekte doğru değil.

Bunları bir kenara koyarsak, birileri Başbakana dedirtti ki:

"Diğer güçlere ait askerler sokaklarda gezmek için bizim bayrağımızı kullanıyorlar, yanlarında bizim askerimiz olduğu zaman kendileri güven içinde hissediyorlar."

Lafın özeti bu.

Şimdi ne oluyor?

Afganlılların düşman kabul ettikleri emperyalistleri Türk askeri koruyor.

Bundan, benim kadim dostum düşmanımla iş birliği yapıyor görüntüsü çıkmaz mı?

Uzaktan bakınca böyle anlaşılır.

Sayın başbakan, Afganistanlılar da bunu biliyor: ABD Afganistan' nın iliklerini kemirmek için orda.

ABD orada ise fakirlik, cehalet, kan ve göz yaşı da orada demektir. O nun amacı ne Afganistan ne Afgan halkının mutluluğu.

ABD silah satma peşinde, kullandığı malların tahsilatını alma peşinde. Afgan kaynaklarını ABD' ye taşıma peşinde.

Türk askeri orada oluşturulan pisliği pansuman yapmakla meşgulse,

Durduk yerde helikopteri kaza yapıyorsa,

Oniki mehmetçiğimiz şehit oluyorsa,

Bir gün toparlanıp geleceksek,

Sonunda emperyalizmin jandarmalığını yapmış olacaksak,

Türk askerinin gerçekten Afganistan' da ne işi var, diye sorulunca cevap olarak:

"Biz butik devlet değiliz" demek hiç bir şeyle örtüşmüyor.