Başbakan Erdoğan'ın AB hakkında konuşmasındaki fark edilmeyen hatalar

"SHENGEN VİZESİ HAKKIMIZ, ALANA KADAR ÇALIŞACAĞIZ"

"Vize meselesinin Türkiye'ye bir lütuf olmadığını hatırlatmak istiyorum. Türkiye sadece hakkı olanı talep ediyor. Hakkımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Brezilya'nın, Angola'nın Avrupa'yla ne alakası var? Bunlara Shengen vizesi ver, Türkiye'ye vermekten kaç. Orta sahada top çeviriyorlar kendilerine göre."

Bu konuşmanın doğrusu şöyle olmalıydı: 

"VİZESİZ SEYAHAT HAKKIMIZ, ALANA KADAR ÇALIŞACAĞIZ"

"Vizesiz Seyahat meselesinin Türkiye'ye bir lütuf olmadığını hatırlatmak istiyorum. Türkiye sadece hakkı olanı talep ediyor. Hakkımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Brezilya'nın, Angola'nın Avrupa'yla ne alakası var? Bunlara vizesiz seyahat imkanı ver, Türklere Vize duvarı ör. Orta sahada top çeviriyorlar kendilerine göre." Şeklinde olmalıydı.

"Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam'da düzenlenen ''18. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı''nın açılışında yaptığı konuşmada bu şekilde hatalar var.

Bu konuda Danışmanları tıpkı Mısır'da olduğu gibi görevlerini iyi yapmadıkları ve yetersizlikleri ortaya çıkmakta.

Mısır'da halk "Laiklik" kelimesini bilmediği için önceden Arapça çevrisinde dikkatli  olunması gerekmekteydi bunu danışmanlar yapmadılar. Sonuçta Mısır'da Laiklik "Dinsizlik" diye çevrilince ve Başbakan'ın "Laiklikten korkmayalım" sözü tercuman taradından "Dinsizlikten korkmayalım" diye çevrilimesine dikkat edilmeyince skandal oldu.

Şimdi yine pek insanlarımızın bilmediği bir konu olan Schengen Vizesi konusunda Başbakan'ın konuşması skandal denilebilecek nitelikte. Çünkü, Türkiye'nin mücadelesi "Schengen vizesi almak değil bu vizeden kurtulmak".

Yukarda Sayın Başbakanînızın yapacağı konuşmayı Danışmanları kesinlikle gözden geçirip uyarmaları gerekirdi. Yapmamışlar. Acaba Danışmanları bunu bilerek mi yapıyorlar? Bu yaptıkları 2. hata oldu.

Buna benzer bir konuşmayıda Sayın Dışişleri Bakanımız Davutoğlu'da yapmış ve Markus Antonyus "Bir Sezar değildi" potunu kırmıştı. Markus Antonyus "Kötü bir sezar değildi"dese daha doğruydu. Zira bu söz "2.Abdülhamit  Sultan" değildi demek gibi bir şey.

Gerçi sorun yok zira halkımızın geneli ne Schengen vizesi alıyor, ne Kitap okuyup Markus Antonyus'un tarihi kimliğini tanıyor. Dolayısıyla bu gibi küçük potlarda Danışmanları koltuklarından etmiyor fakat keskin gözlü yabancı medyanın ilgisini çekerse kötü. Bence Sayın Başbakan, danışmanlarını ivedilikle ya uyarmalı ya da değiştirmeli.

Saygılarımla

Ayhan Özcimbit