- Kategori
- Siyaset
Başbakan'ı, Cumhurbaşkanlığı kesmez!

32. Gün programında, Başbakan ''Cumhurbaşkanlığı cazip olsa bakanıma önermezdim, teklif yapmazdım. Bu konudaki hassasiyetimi, ben kendimi ispatlamış birisiyim'' dedi.
Geçmişi şöyle bir hatırlarsak, Abdullah Gül, seçmenden aldığı destekle Cumhurbaşkanlığı'nda ısrarcı olması ve bunu açıklaması, feragat etmemesi Başbakan'la aralarında soğukluk olmuş, hatta First Lady, ile Başbakan'ın eşi arasında ki küslük medyaya yansımıştı.
O nedenle Başbakan'ın gönlünde yatan ''Başkanlık Sistemi'', bir üst makam olarak, tek adam tek lider ve en az iki dönem daha tepede kalmayı planladıkları anlaşılıyor.
Başkanlık Sistemi'nin Türkiye'ye uyup uymuyacağı, daha önce çok tartışıldı. ABD'nin dışında hiçbir ülkede başarılı olmadığıda bir gerçek olarak ortada duruyor. AKP seçimlerde 367'yi bulması halınde Anayasa'yı tek başına değiştirme gücüne sahip olacak. Otoriter eğilim, baskılar ozaman daha da kuvvetlenecek, medya, gazeteler ve yargı dahada güçsüz bir hale gelecek. Kürt sorununun çözümü dahada zorlaşacak, o nedenle muhalefetin güçlenmesi Demokrasi'nin Yaşaması adına ve ülkede çözüm bekliyen hayati konular için önemlidir.
Unutmayalım, tek adam, tek güç, tek otorite ülkelerine daima zarar vermiştir. Ortadoğuda, Kuzey Afrikada ve Arap yarımadasında yaşanan sistemler tek adamların hırslarına yenik düşmelerinden ortaya çıkmıştır.
Başkanlık Sistemine hazırlık; Seçimlere üç gün kala Bakanlıklarda değişiklik yapıldı, yeni kabine 4 adet Başbakan Yardımcısı, 20 adet icracı Bakanlıktan oluşuyor.
İlkokul mezunlarına Bakan Yardımcısı kapısının açılması ise, birilerine yer açılması ve seçim yatırımı olarak pek şık olmuyan bir tasarruf olsa gerek. Bunca üniversite mezunları işsizlikten kırılırken, böylesine önemli kadrolara atanacak insanlarında kalifikasyonlarının yüksek olması ülke yararı için önem taşımaktadır.
Son söz;
Ancak Demokrasi'lerde, güçlü muhalefet olumsuzlukları durdurabilir.