Basın ahlakı ne olacak?

Vatan Gazetesinin bugün (22/09/2006 tarihli) internet sayfasını okuduğumda şoka girdim. Daha bir gün önce Sn.Aziz Yıldırım hakkında yapılan iddialı bir haberle ilgili olarak düzeltme ve özür yayınlanmış. Şaka gibi. Bir hafta ya da bir ay önce yapılan bir haber değil. Sadece bir gün önce. Ve aynen şu cümleler kullanılmış düzeltme ve özürde.

" Muhabirden başlayarak Yazı İşlerine kadar süren hatalar zinciri sonucunda, dünkü manşetimizde tünel işini ihalesiz alan MAK-YOL firmasının F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a ait olduğu bilgisi yer aldı. Bu yanlıştan dolayı Aziz Yıldırım'dan ve siz değerli okurlarımızdan özür dileriz."

Bugüne kadar 5 kez milliyet.blog'un değerli editörleri tarafından yayına almak istediğim bloglar yayın ilkelerine uymadığı için red edildi. Düşünsenize belki yüzlerce kişiden gelen yazıları bile dikkatle okuyarak sorumlu bir şekilde süzgeçten geçiriyorlar. Bir tarafta bu derece bir hassasiyet varken; başka bir tarafta maaşla çalışan muhabirden yazı işlerine kadar varan hatalar zincirinden bahsedilen bir haber doğruluğu bir gün kadar kısa bir sürede ortaya çıkabilecekken hiç bir araştırma gereği hissedilmeden hem de manşetten kamuoyuna duyuruluyor.

Şöyle düşünün. Herbirimiz belli sektörlerde görev yapan ya da iş sahibi insanlarız. Bağlı bulunduğumuz sektörde herhangi bir firmanın yapabileceği büyük hatalar, sektörümüzün adını lekeleyebiliyor. Sektörün gördüğü bir zararda otomatikman o sektördeki diğer firmaların da zarar görmesi ya da itibar kaybetmesi her zaman olağandır.

Ben şu an merakla bekliyorum. Çünkü Vatan Gazetesinin yapmış olduğu hata öyle pek özürle falan geçiştirilebilecek bir iş değildir. Diğer basın kuruluşlarının da bu konunun üstüne çok ciddi bir biçimde gitmesi gerekmektedir. Muhabiri işten atın, yazı işleri müdürünü gönderin, bu hata zincirinde kimler varsa koparın kafasını olay çözümlensin. Sizce bu kadar kolay mı?

Peki Basın Ahlakı ciddi bir biçimde yara almadı mı? Ben vatandaş olarak şunu desem kim bana karşı çıkabilir? "Türkiyede basın kişilerle bireysel çatışmalara giriyor. Ve bu yolla kişileri karalayıcı haberler yapılıyor. Örnek Vatan Gazetesinin Sn. Aziz Yıldırım hakkında yaptığı haber"

Buyrun geldiğimiz noktaya bakın. Bir kötü örnekle koskoca camiayı bir cümleyle ayaklar altına aldım. Düşünün bu düşünceyi yabancı bir insanla paylaşıyorum. Ne olacak TÜRK BASININ yurtdışındaki itibarı.

Yaşanan şey hiç te basit bir şey değildir. Tekrar ediyorum. Eğer Vatan Gazetesi diğer basın kuruluşları tarafından kınanmaz ve bu olaya bir tepki verilmezse bu itibar zedelenmiş şekilde kalır.

Bunu itibarı düzeltmek bu mesleğe gönül verenlerin mecburi görevidir. Aksi takdirde her muhabir ve her Yazı İşleri Müdürü bu ayıpla yaşamak durumunda kalır.

Unutmayın ki, kasanın içindeki bir tane çürük elma bütün elmalar çürükmüş izlenimi yaratır. Hele bu elma böyle kabak gibi kasanın ortasına ve görünür bir yerine çıkmışsa.

Vatan Gazetesini sahibinden en küçük çalışanına kadar şiddetle kınıyorum.

Yazık.