Basın Haber Seçiyor

Basın/medya ülkede ve dünyada olan/meydana gelen olayları/durumları haber olarak vermek zorunda, işi bu.

Lakin bakıyoruz örneğin bizim ülkemizde gazete ve TV’ler bazı haberleri vermiyorlar.

Belki sana düşüncene etki alanına hitap etmiyor ama başka çevreleri etkileyen önemli bir olay.

Benim konum değil deyip es geçemezsin.

Herkes kafasına göre haber akışı düzenliyor.

Kimi magazin bülteni kimi siyaset bülteni.

Dünyanın verdiği haberi bile işine gelmediği için vermeyen var.

Tamam belki böyle daha çok okunuyor izleniyor ama etik değil, okuyucuya/izleyiciye saygısızlık.

Basınsan bana dünyayı ve hayatı göstereceksin.

Ne demek işime gelmiyor, habercilikte böyle şey olmaz. Al kendine göre ver bu bile olabilir ama hiç vermemek…

Medyadan kimsenin şikayeti yok çünkü herkes arzu ettiği haberleri alıyor; öyle şey yok arzu etmediklerini de alacaksın?

İnsan haklarına aykırı, şirket gibi, okuyucusu/izleyicisi neyi istiyorsa hangi konuda haber duymak istiyorsa onu veriyor.

Güvenmiyorum, sevmiyorum, takip etmiyorum.

Ama dünyadan da haberim olması lazım; böyle olmuyor.

Taraflı; olsun, dünyayı ilgilendiren haberleri de vermiyorlar.

Çin Denizinde gemi batmış adamın kanalında haberi yok!