- Kategori
- Gündelik Yaşam
Bayram kuşlarım
İnternetten alıntıdır
Ramazandan sonra bayram da yaşandı ve bitti sağlıkla kavuşabileceğimiz yenilerine yönelik dualarımızla, sevdiklerimiz, sevildiğimize inandığımız aile, dost, arkadaş ve akrabalarımızla kimiyle yüz yüze kimiyle ses sese, burada ise yazarak bayramlaştık!
Bayramlar kültürümüzün en önemli yapı taşları şimdilerde belli bir kesim için sadece tatil anlamı taşısa da bayramlar, biz hala devam ettirmeye çalışıyoruz alışkanlıklarımızı mümkün olduğunca, bizler beklediğimiz küçüklerimizi görmekten nasıl mutlu oluyor isek bizi bekleyenleri de anlayabiliyor ihmal etmemeye özen gösteriyoruz.
Bu yaz Ramazan, iftarlar, iftar sofralarındaki israflar ve gece gündüz, çoluk, çocuk minik bebeklerle camilarde sabahlayanlara takıldı gözüm istemeden öte yandan siyaset arenasında esen soğuk saygısız rüzgarlar üşüttü yüreğimi bu sıcaklarda, maneviyattan, insana hizmetten bahseden muhteremlerin bazı insanları el üstene alıp diğerlerini bir kibritle yakabilecek kadar büyük öfke taşıdığına şahit oluyoruz ekranlarda üzülerek, mümkün olduğunca açmamaya çalışarak diğer taraftan kazalarda kaybettiğimiz canların çok çabuk unutuluyor oluşuna üzülüyorum. Büyük can kaybı yaşanan yerlere uyarı niteliğinde anıtsal olarak bir şeyler yapılabilse diyerek sesli düşünüyorum mesela,
“Ne denli büyük, görkemli yapılar kurarsanız kurunuz, ne denli geniş yollar, köprüler açarsanız açınız, İstanbul’un kendi kültürü olmayınca, bu kenti dangıldungulluktan, insan ilişkilerindeki yabanıllıktan, ilkellikten kurtarıp, değil çağcıl(modern) bir kent, çağcıl bir köy bile yapamazsınız.” Çuvala doldurulmuş kediler adlı kitabından Aziz Nesin haklıymış diyerek asıl konuma geliyorum.
Şikayetim var. Sıcaklardan bunalmış durumda bir şeyler yazabilmek niyetiyle başına geçtiğim sayfamda bir şeyler yazdım da tam sonuna geldiğimi düşündüğüm anda tek tuşla uçuruverdim dallarıma kondurduğum bütün bayram kuşlarımı neyse ki sadece uçurdum gökyüzüne demek vakti gelmemiş görücüye çıkmaya diye de teselli ettim kendimi, öğrendim ki yazılarımı kayıt ederek yazmalıyım bundan böyle!..
“Adam yırtık şemsiyeyle yürüyormuş. "Bak şemsiyen yırtılmış" demişler. Adam hiç istifini bozmadan cevap vermiş: "Kasden yırttım. Yoksa yağmurun yağıp yağamadığını nasıl anlayacağım."
Elinizi tutanlardan yüreğinize yakınlarınız çok olsun dileğiyle!..