Bazen İstanbul çeker sizi

Uzun süredir İzmir'de yaşıyorum. Ve seviyorum bu şehri. Her yönüyle yaşaması gereken insanı kendisine bağlayan bir şehir. Kendine özgü bir yapısı, sıcaklığı var. Belki her insan fark etmiyor bu şehrin güzelliğini. Nedeni bilmiyorum ama son yıllarda inasnımızın yüzü pek bir asık trende, metroda, otobüste... Fakat biz üniversite öğrencileri sanırım çok şanslıyız bu şehirde. Her yer bizim. İstersek kaldırımda ucuz şarap içebiliyoruz, istersek Alsancak'tan Bornova'ya yürüme dönme şansımız var. Son paramızı tiyatroya verebiliriz ya da bira alabiliriz onunla. Kimse bizim kadar özgür olamaz bu şehirde. Diğerlerinden farkımız bu sanırım, sorumluluğumuz yok şimdilik ve özgürlüğün tadını çıkarırken şehir de olanca şehvetiyle yanımızda oldu hep.

İzmir, aşıklar şehri olmuştur hep, hep güzel olmuştur İzmir'in kızları ve hep güzel olacaklardırda. Hele bir İzmirli güzele kaptırmışsanız gönlünüzü İzmir tutar yakanızdan, izin vermez başka şehirlerde yaşamanıza. Hep aklınızda kalır büyülü sokakları.

Yalnız İzmir midir yakanıza yapışan ? Hayır. Bir de İsatanbul var, kış aylarını orda yaşamak istersiniz. İzmir'de kış aylarını yaşamak zordur bir kuzeyli için. Kar yağmaz ve yağması için dua ettiğiniz olur bazı geceler. Düşünürsünüz bi çok defa neden kar yağmadığını, ya da kar yağmasının neden bu kadar önemli olduğunu? Yıllarca etrafınızda olmuştur kar tanecikleri. Hiç fark etmeden yaşadığınızı analarsınız kar tanelerinden yoksun kaldığınızda.

Bazen İstanbul çeker sizi. Farkında bile olmazsınız İstanbul fotoğraflarına bakar bulursunuz kendinizi. Hayır İstanbullu falan değilsinizdir, yaşamınızın bir bölümünü geçirmişsinizdir sadece. Yine de çeker sizi kendine. Orda olmanız gerektiğini düşünürsünüz. Nedenini bilmezsiniz, her hangi bir işiniz de yoktur. Belki galata köprüsünde bir kafeye oturup bir kaç kadeh bir şeyler içip geri dönmek istiyorsunuzdur, belki bir kaç gün kalmanız gerekir. Bunu gitmeden bilemezsiniz. Gitmeniz de gerekir, en kötüsü gidememektir. İnsan bazen hislerine kapılıp gitmelidir !

Bu gün Milliyet Blog ile ilk defa buluşuyorum ve Gazetecilik son sınıf öğrencisiyim. İstanbul ve İzmir'de çektiğim fotoğrafları gözden geçirirdim uzun uzun. İlk yazımı fotoğraflara sığdırmaya çalıştığım kocaman şehirlerden bahsederek oluşturmak istedim.