Beden dili kurnazlığı

Beden Dili kavramı son yılların popüler kavramlarından biri oldu.
Beden dili jestler,mimikler,alışkanlıklar ve diğer bilinçli yaptığımız ya da bilinçsiz yaptığımız hareketlerden oluşuyor.
Beden dili karşı tarafın bizi en iyi şekilde anlayabilmesi için yardımcı bir unsur.
Fark ettiniz mi bazen bir yerde otururken içeri giren birine gözünüz kayar neden mi kendinden emin halini beden diliyle bize yansıtır.Yürüyüşü elbise ya da bir gülücük dikkat çeker.
Beden dili üzerinden bir çok çıkarım yapılır. Kişi kendinden emin mi? Telaşlı mı? gibi bir çok çıkarıma imkan verir.
Hatta o olmazsa olmaz diyenlerin sayısı oldukça fazla.
Ben beden dili kavramının bedenin kendi dili olmaktan çıkarılıp biraz da bir kıyafet haline dönüştürülmesinden rahatsızım.
İnsanlar kariyerlerinde belli bir noktaya gelmiş insanların beden dilini sorgulayamıyorlar ya da buna cesaretleri yok.
Ancak etraflarında bulunan ya da gittikleri eğitim, seminer ya da toplantılarda konuşan kişilerin beden dili hep konu oluyor.
Siz hiç Üstün Dökmen ya da Doğan Cüceloğlu'nun beden dilini tartışmaya açan birini gördünüz mü?
Bu yaklaşım bazen çok samimiyetsiz geliyor bana. Önemsiz mi hayır kesinlikle önemli.
Ancaaaaak evet uzun bir ancak var. Bedene kıyafet giydirdiğinizde 2014 model insanın bam teline basıyorsunuz.
Ne mi o? Samimiyet kaybı. Sahtelik ve yapmak için yapmak, yapmacık davranışlar hemen fark ediliyor.
Yaşadığımız duygunun ifadesi en doğru beden dili olmalı.
Yapmak için değil hissettiğimiz için bedenimizi yönlendirmeliyiz. Bazen beden dilinin görünümle de karıştırıldığını görüyorum.
Çağımız maalesef anlatılanın içeriğinden çok süsünün peşinde koşanların lehine çalışıyor ya da onlar öyle zannediyor.
Ama yine söylüyorum en büyük beden dili göstergesi samimiyet. O bir kez karşı tarafa geçtiğinde kimse size elin neden burada ya da ayakların neden öyle diye sormuyor.
Tıpkı Üstün Dökmen Hoca ve Doğan Cüceloğlu'nda olduğu gibi.

https://www.facebook.com/mensch1976
https://twitter.com/zaugur
zaferugur76@gmail.com